SAPITANLARIN YOLUNA GÖTÜRME
Lokman 6- Bayağı insanlardan kimi de vardır
ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu
eğlence yerine tutmak için laf eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar.
İşte onlar için aşağılayıcı bir azab vardır. 7-
Onun karşısında ayetlerimiz okunduğu zaman da
sanki onları işitmemiş, sanki kulaklarında bir ağırlık varmış gibi büyüklük
taslayarak yüz çevirir. İşte onu, acı verecek bir azab ile müjdele.
Maide 27- Onlara Âdem'in iki oğluyla ilgili
haberi hakkıyle oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı, birinden kabul
edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. (Kurbanı
kabul edilmeyen, ötekine):" Seni öldüreceğim" demişti.
Diğeri ise şöyle demişti: "Allah, yalnız kendisinden
korkanlardan kabul eder". 28- "Allah'a
yemin ederim ki, sen beni öldürmek için bana el uzatsan da, ben seni öldürmek
için sana el uzatacak değilim, ben âlemlerin Rabb'i
olan Allah'tan korkarım. 29-
"Ben isterim ki sen, benim günahımı da, kendi
günahını da yüklenip ateş halkından olasın! Zalimlerin cezası budur".
30- Bunun üzerine
kurbanı kabul edilmeyenin nefsi kendisini, kardeşini
öldürmeye teşvik etti ve onu öldürdü. Böylece zarara uğrayanlardan oldu.
31- Derken Allah bir karga gönderdi, ona
kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini göstermek için toprağı eşeliyordu.
"Yazıklar olsun bana, şu karga kadar olup da kardeşimin
cesedini gömmekten âciz miyim ben?" dedi ve pişman olanlardan oldu.
A’raf 175- Onlara, kendisine ayetlerimizi
sunduğumuz o adamın kıssasını da anlat; ayetlerden
sıyrılıp çıktı, derken onu şeytan arkasına taktı, en sonunda da helak
olanlardan oldu. 176- Ve eğer dileseydik
onu o ayetlerle yüceltirdik, fakat o alçaklığa
saplandı kaldı ve kendi keyfinin ardına düştü. Artık onun ibret
verici hali o köpeğin haline benzer ki, üzerine
varsan da dilini uzatır solur, bıraksan da solur. İşte bu,
ayetlerimizi inkâr eden kavmin misalidir. Bu kıssayı iyice anlat, belki biraz
düşünürler.
Maide 16- Allah o kitabla rızasına uygun
hareket edenleri selamet yollarına iletir. Onları izniyle karanlıklardan
aydınlığa çıkarır ve onları dosdoğru yola sevk eder.
17- Muhakkak ki, "Allah, ancak Meryemoğlu
İsa Mesih'tir" diyenler kâfir olmuşlardır. (Onlara) de ki: " Allah,
Meryemoğlu İsa Mesih'i, anasını ve bütün yeryüzündekileri helak etmek istese
O'na kim engel olabilir? " Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkiyeti
sadece Allah'a aittir. O, dilediğini yaratır. Allah, her şeye kadirdir.
Nisa 171- Ey kitab ehli! Dininizde taşkınlık
etmeyin ve Allah hakkında ancak doğru olanı söyleyin! Meryem oğlu İsa Mesih,
sadece Allah'ın elçisi, Meryem'e atmış olduğu kelimesi ve O'ndan bir ruhtur.
Allah'a ve peygamberlerine inanın (Allah) üçtür demeyin. Kendi yararınız için
buna son verin. Muhakkak ki Allah tek bir ilâhtır.
O, çocuk sahibi olmaktan yüce (münezzeh)dir.
Göklerdeki ve yerdekilerin hepsi O'nundur.
Vekil olarak Allah yeter. 172-
Hiçbir zaman Mesih de Allah'ın bir kulu olmaktan
çekinmez, Allah'a yakın melekler de. Kim O'na kulluk etmekten çekinir
ve büyüklük taslarsa bilsin ki O, onların hepsini huzuruna toplayacaktır.
173- İnanıp güzel işler yapanlara gelince,
onların mükâfatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha fazlasını da
verecektir. Allah'a kulluktan çekinip büyüklük
taslayanlara da şiddetli bir şekilde azab edecek ve onlar Allah'dan başka
kendilerine ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.
İsra 15- Kim doğru yola gelirse sırf kendi
iyiliği için gelir. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar
başkasının günah yükünü çekmez. Biz bir Peygamber
göndermedikçe, hiç kimseye azab edecek değiliz.
A’raf 30- (O) bir topluluğu doğru yola
iletti, bir topluluğa da sapıklık hak oldu. Çünkü onlar, şeytanları
Allah'tan başka dostlar tuttular ve kendilerinin de
doğru yolda olduklarını sanıyorlar.
A’raf 178- Allah
kime hidayet ederse, o hidayete erer, kimi de dalalette bırakırsa, işte onlar
hüsrana uğrayanların ta kendileri olurlar.
179- Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan
birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri
vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar.
Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler.
Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler.
İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da
aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir.
Nisa 115- Kim
kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkar, müminlerin
yolundan başkasına uyup giderse onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme
sokarız. Orası ne kötü bir gidiş yeridir.
116- Şüphesiz Allah kendisine ortak
koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında dilediğini bağışlar. Allah'a
ortak koşan, muhakkak ki, derin bir sapıklığa düşmüştür.
Tevbe 67- …onlar
kötülüğü emreder, iyilikten alı koyar ve cimrilik ederler,
onlar Allah’ ı unuttular Allah’ ta onları unuttu,
çünkü münafıklar fasıkların ta kendileridir.
Tevbe 75- Yine onlardan kimi de Allah'a
şöyle ahdetmişlerdi: "Eğer bize lütuf ve
kereminden ihsan ederse biz de elbette zekâtı veririz ve kesinlikle salihlerden
oluruz." diye söz vermişlerdi. 76-
Ne zaman ki, Allah lutfedip onlara ihsanda bulundu,
onlar da cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardı.
77- Allah'a
verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için, O da bu
yaptıklarının sonucunu kıyamet gününe kadar yüreklerinde sürüp gidecek bir
münafıklığa çevirdi.
Casiye 23- (Ey Muhammed!)
Hevâ ve hevesini kendine ilâh edinen,
Allah'ın kendi ilmi dâhilinde saptırdığı, kulağını ve
kalbini mühürleyip gözüne perde çektiği kimseyi görüyor musun?
Şimdi onu Allah'tan başka kim hidayete erdirebilir?
Hala düşünmez misiniz?
Zumer 36- Allah,
kuluna kâfi değil midir? Durmuşlar da
seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Her kimi ki Allah şaşırtırsa,
artık ona hidayet edecek yoktur.
Yunus 15- Ayetlerimiz müşriklere apaçık
birer delil olarak okununca öldükten sonra bizimle karşılaşmayı ummayanlar:
Bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir
dediler, De ki: Onu kendiliğimden
değiştirmem benim için imkansızdır, ben ancak bana vahiy olana uyarım;
çünkü (size uyar da ) Rabbime karşı gelirsem gerçekten büyük günün azabından
korkarım 16-
Eğer Allah dileseydi ben Kur’an’ ı size okumazdım, Allah onu (benim
vasıtamla) size bildirmezdi de. Ben Kur’an’ dan
evvel bir ömür boyu aranızda bulundum (okuyup yazdığım bir şey yok ve böyle
iddiada da bulunmamıştım). Hâlâ
(Kur’an’ ın Allah tarafından indirilmiş olduğunu) düşünmez misiniz?
Ankebut 50-
"Ona Rabbinden (başkaca) mucize indirilmeli değil miydi?" derler.
Cevaben de ki: "Mucizeler ancak Allah'ın katındadır.
Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım."
51- Sana
indirdiğimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi?
Bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve öğüt vardır.
Bakara 257- Allah, iman edenlerin velisidir.
Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr
edenlerin velileri de tağuttur, onları aydınlıktan karanlıklara
çıkarırlar. İşte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî olarak kalırlar.
Sebe 31- Kâfirler: "Biz ne bu Kur’ân’a
inanırız, ne de ondan öncekilere." dediler. Fakat o zalimler yakalanıp
Rablerinin huzuruna durduruldukları zaman, birbirlerine söz atarken bir görsen!
Bir taraftan zayıf düşürülenler, o büyüklük
taslayanlara: "Siz olmasaydınız biz mutlaka mümin olurduk" derler.
32- Diğer taraftan büyüklük taslayanlar,
zayıf düşürülenlere: "Size hidayet geldikten sonra, sizi ondan biz mi çevirdik?
Hayır, siz kendiniz suçluydunuz." derler. 33-
O zayıf düşürülenler de o büyüklük taslayanlara:
"Hayır, (işiniz) gece, gündüz hilekârlıktı.
Çünkü siz bize Allah'ı inkâr etmemizi ve O'na eş koşmamızı emrediyordunuz."
derler. Bunlar azabı gördükleri zaman içlerinden pişmanlık getirmektedirler. Biz
de o kâfirlerin boyunlarına demir halkalar geçirmişizdir. Onlar sadece
yaptıklarının cezasını çekiyorlardır.
Mutaffifin 29- Şüphesiz o günah işleyen
(kâfir)ler, iman edenlere gülerlerdi. 30-
Müminlerin yanlarından geçerlerken, birbirleriyle
kaş göz hareketi yaparak onlarla alay ederlerdi. 31-
Ailelerine döndükleri zaman da (müminlerden bahsedip onlarla alay etmekten) zevk
alarak, neşeli bir şekilde dönerlerdi. 32-
Müminleri gördüklerinde; “işte bunlar, yollarını
şaşırmış insanlardır” derlerdi. 33-
Oysa kendileri, müminler üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
34- İşte bugün de, iman edenler kâfirlere
gülecekler… 35- Koltuklar üzerinde
(onlara) bakarak. 36- (Nasıl), kâfirlere
yaptıklarının cezası verildi mi?
Ahzap 66- O gün yüzleri ateş içinde
çevrilirken: "Ah keşke Allah'a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik!"
derler. 67- Yine derler ki:
"Ey Rabbimiz! Biz beylerimize ve büyüklerimize itaat
ettik de bizi yanlış yola götürdüler." 68-
Ey Rabbimiz! Onlara azabın iki katını ver ve kendilerini büyük bir lânet ile
lânetle."
Mülk 10- Ve derler ki:
"Eğer biz dinleseydik yahut düşünüp anlasaydık şu
çılgın ateşin halkı arasında bulunmazdık!"
SAPITANLARIN ÖZELLİKLERİ NELERDİR? SORUSUNA
AYETLERLE CEVAPLAR
1.
Dünyaya ve ahirete faydası olmayan iş ve sözlere talip
olurlar. Ayetlere ise işitmemiş gibi tavır takınırlar.
2.
Kabil ve yolunda gidenler Allah için adayacağı kurbanın en
güzelini değil de en zayıfını tercih edenler, hakkına razı olmayıp saldırgan bir
tavırla kardeşini bile öldürebilen; öldürdüğüne değil de karga gibi gömemediğine
üzülenlerdir.
3.
Belam ve belamın yolunda gidenler, Allah’ın adıyla hem
kendilerini hem de başkalarını aldatarak ayetleri menfaatlerine kullanıp dünya
ile ahiretlerini değişenlerdir.
4.
Allah’a karşı olan liderler ve sistemler insanı aydınlıktan
karanlığa yani küfre doğru bir akış içerisine iterler.
5.
Hz. İsayı Allah veya Allah’ın ortağı sayarak hem kendilerini
hem de başkalarını saptırırlar.
6.
Gururlanarak Allah’a kulluktan çekinenler alçalmış olarak
mahşere varır ve alçalmış olarak cehenneme giderler. Hâlbuki Hz. İsa Allah’a kul
olmaktan çekinmemektedir.
7.
Allah peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyeceğine göre
tüm sapıtanların kimseyi suçlamaya hakları yoktur.
8.
Sapıtanlar sapıklığını bir itibar meselesi yapmakta ve
öğünmekte, İslam’a gelmeyi ise bir aşağılık zannetmektedirler.
9.
Sapıtanların ve cehennem ehlinin özelliği aklını kullanamaz,
ibretle bakamaz ve ibretle dinleyemeyen halleri ile hayvanlardan daha aşağı
düşmektedirler.
10.
Hak ve batıl belli olmasına rağmen peygambere karşı çıkar ve
Allah’a ortak koşarlar. Böylece aftan da mahrum kalırlar.
11.
İyiliği yasaklar, kötülüğü emrederler ve çok cimridirler.
12.
Allah bize verirse biz de veririz diye söz verirler, Allah
kendilerine vermesine rağmen sözünde durmayarak sapıtırlar.
13.
Heva ve heveslerini ilahlaştırırlar. Allah’ın emirlerine değil
de arzularının peşinde koşarlar.
14.
Allah’tan başkası ile kokuturlar. Başka mucize ve başka kuran
isterler Hâlbuki kuran size yetmez mi diye cevapla karşılaşırlar. Buna rağmen
tağuta tutundukları için hep karanlığa doğru giderler.
15.
Sapanlar gece gündüz saf buldukları insanları inanmamaya
teşvik ederek, küfürlerine, zevklerine ve çıkarlarına alet etmeye çalışırlar.
16.
Müslümanları her gördüklerinde alay ederek gülerek kaş göz
işareti yaparak küçümserler. Evlerinde de gündeme getirerek kafa bulurlar.
17.
Kıyamette de bizi büyüklerimiz saptırdı diye onlara boşu
boşuna lanet okurlar.
18.
Akıllarını iyi kullanmadıkları için kendi kendilerine
kahrederler.
Not: Bu durumlara düşmemek için her namazımıza Fatiha süresinin 7.
ayeti olan bizi sapıtanların yoluna götürme diye okuyup Amin diyor ve Allah’a
sığınıyoruz.