KONUYU OKU
ARAŞTIRMALAR (GÜNCEL KONULAR)
39- Ramazanı Karşılarken Akla Gelenler

RAMAZANI KARŞILARKEN AKLA GELENLER

 

Her baharın gelişiyle bağlar, bahçeler, ovalar yeşillenir. Sular çağlar, kuşlar, kelebek uçuşurlar, kuzular meleşir, tabiata baktıkça insanın içi açılır.

 

Ramazanın gelmesiyle de gönüllere bahar geliyor. Bir coşku seli insanı alıyor ötelere götürüyor, camiler dolup taşıyor. İnsanlar bir birine daha yakın oluyorlar.

 

Haberli gelen bir misafire nasıl hazırlık yapılıyor ve emniyetini sağlıyorsak, Allah ta huzurlu ve bereketli bir Ramazan geçirmeleri için müminlerin şeytanlarını bağlatmaktadır. İki aydan beri haber ederek gelen Ramazana da hazırlıklı olmalıyız. Misafirleri çoğaltarak coşkuyu artırmalıyız.

 

Sevdiğimiz insanlarla yolda karşılaşınca ne kadar sevgi ve ilgi gösteriyorsak Ramazana da daha çok ilgi göstermeliyiz. Yoksa İslam’la ve Ramazanla tanışmamak yalnızlaşmaktır.

 

Hz İbrahim’e, Hz Nuh’a, Hz Musa’ya, Hz Meryem’e sahip çıkmayanlar hep kaybettiler. Hz. Peygamberimize sahip çıkan Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ve benzerleri ise kalplerde yaşıyorlar.

 

Kureyş’liler, Hz. Peygamberimizi Mekke’ye sığdırmadılar. Taif’liler de kabul etmediler ve kaybettiler. Medineliler ise bağırlarına bastılar ve itibar kazandılar. Senede ortalama on milyon müslüman peygamber aşkına Medine’yi ziyaret etmektedir. Aynı duyarlılıkla Ramazanı da karşılayanlar kazanmakta, diğerleri ise yazık etmektedirler.

 

                   Bu konuda Kur’an’ı Kerim’e baktığımızda:

 

                   Nisa 86- (Bir mümin tarafından) bir selâmla selâmlandığınız zaman, siz ondan daha güzeli ile karşılık verin veya aynı ile mukabele edin…

 

                   Bir selama, nasıl daha iyi karşılık veriyorsak rahmet, bereket ve mağfiret olarak gelen Ramazan ayına değer vermemiz bizim de Allah katında değerimizi artıracaktır.

 

                   İsra 82- Biz Kur’an’dan öyle ayetler indirmekteyiz ki müminler için şifa ve rahmettir. Zalimlerin de ancak sapıklığını artırır.

 

                   İlaçlar, hastalıklara karşı nasıl şifa ise Kur’an da inkâra, ikiyüzlülüğe, şirke, aceleciliğe, öfkeye, gurura, hasede, kıskançlığa, bencilliğe, zulme, işkenceye, ahlaksızlığa, saldırganlığa ve benzeri toplumsal hastalıklara karşı şifadır.

 

                   Ahzap 6- Peygamber, müminlere (her hususta) nefislerinden evlâdır…

 

                   Müslümanlar, Allah’a hamd eder, peygamberimize de minnet duyarlar. Peygamberimizi nasıl seviyorlarsa onun aşkına getirdiklerini ve öğrettiklerini severler.

 

                   Enam 125- Allah, kime hidayet etmeği dilerse İslam’a onun göğsünü açar, gönlüne genişlik verir…

 

                   Her müslüman kalbini yoklamalı, Allah’a, Resulüne, Kur’an’a, namaza, oruca, hac ve zekâta karşı kalbinde bitmez tükenmez bir sevgi ve coşku var mıdır? Eğer varsa hamd etmeli yoksa çok çok dua etmelidir.

 

                   Yasin 25- Haberiniz olsun ki ben, Rabbinize iman getirdim, gelin beni dinleyin. 26- (Onun nasihatlerine rağmen, kavmi onu öldürdüler. Ruhuna hitaben şöyle) denildi: Haydi, gir cennete! (Cevap olarak ruhu şöyle) dedi: Ne olurdu, kavmim bilselerdi, tasdik etselerdi? 27- Rabbimin beni bağışladığını, beni cennetle ikram edilenlerden kıldığını...

 

                   Habibi Neccar, tebliği güzel karşıladı ve de güzel karşılandı.

 

                   Demek ki geçmişte ve günümüzde olduğu gibi gelecekte de gönüllere taht kuracak olanlar, ancak İslam’ı güzel karşılayan ve gönüllerine sultan edenlerdir.