KONUYU OKU
13. MÜMİNLERİN ÖZELLİKLERİ
Ahlak Ve Kişilik Bakımından Müminlerin Özellikleri
Kişilik Ve Güzel Ahlakın Arka Planı

KİŞİLİK VE GÜZEL AHLAK’ IN ARKA PLANI

 

1) Ahlak;

      a) İslam’ ın temelidir,   

      b) Bir yerde iman, ahlak ve hayâ varsa orada İslam da vardır,

      c) Bir yerde ahlak ve hayâ yoksa orada İslam da yoktur.

 

2) Ahlak;

      a) Bir taca benzer, kim onunla ünlenirse yüzü ak olur.

      b) İnsandan ayrılmayan ve ona sürekli itibar kazandıran manevi bir dosttur.

      c) İnsanı daima güçlü ve heybetli yapar, manevi bir zenginlik ve kurtuluş yoludur.

      d) İnsanı korur ve olgunlaştırır, bu ahlaki eminlik rızkını da arttırır.

      e) Hem koruyan, hem güzel gösteren, hem de saygın yapan bir elbisedir.

      f) İnsanın fiziki yapısını da etkiler, bu nedenle görüntü insanın mazisinin temiz mi, kirli mi geçtiğinin şahididir.

      g) Bazı yerlerde kanunlardan da etkilidir, kanun ve adamının olmadığı yerde düzeni sağladığı gibi, hatta onların olduğu yerde dahi özellikle toplumu düzende tutan faktör yine ahlaktır.

 

3) Ahlaklı insanın;

      a) Örnek yaşamı sözden bile defalarca etkilidir,

      b) Sözü dinlenir ve sözü dinlendikçe etkinliği artıp var olur ve her yer ona vatan olur.

      c) İnsanlar güzelden 40 günde bıkabilir ama güzel ahlaktan 40 yıl da olsa bıkmazlar.

      d) Doğru bir okun hedefine gittiği gibi ahlaklı bir insan da genellikle hedeflerine ulaşır.

      e) Yanlış yolda kendini bulan pek az olmasına rağmen doğru yolda kaybolana pek rastlanmamıştır.

 

4) Doğru insan;

      a) Kendine güvendiği ve inandığı için minare gibi her yerden görülür,

      b) Hiçbir menfaate eğilmez, tıpkı minarelerin fırtınalarda dahi eğilmediği gibi,

      c) Ahlaklı insan da şeffaf yaşamasından ötürü mahcup olmaz.

 

5) Denizin derinliği ve enginliğinin ırmakları kendisine çekmesi gibi;

      a) Ahlaklı insan da güzel koku gibi insanları kendine çeker,

      b) Çünkü kalplerin çoğu silahla değil güzel ahlakla fetholur.

 

6) Başkalarını düzeltmek isteyenlerin önce kendileri ahlaken düzelmelidir.

 

7) Bir tahtayı rüzgârdan nasıl üzerine ağırlık koyarak koruyabilirsek, insanı da ahlaken kontrolde tutarak koruyabiliriz.

 

8) İyi söyleyen iyi işitir, hizmet eden hizmet görür, hürmet eden hürmet görür, bunlarda ancak ahlakla elde edilebilir,

 

9) Ahlaklı adam;

      a) Maddi ve manevi pisliğe basarak üzerine sıçramasına izin vermez,

      b) Haset gibi itfaiyesi olmayan, ömür boyu yanan yangına kendisini atmaz,

      c) Fırtınaya yelken açmaz, bela aramaz,

      d) Bu nedenle ahlaklı insan arttıkça toplumda huzur da artar.

      e) Eğer toplum top yekûn kötülüğe akıyor, iyilikten nefret ediyorlarsa böyle bir topluma ahlakı anlatmak köre ışık tutmaya benzer.

Bu duruma düşmemek için;

                  a) Önce kirlenmemiş beyinlerden başlamalı,

                  b) Yoksa barajlardaki sızıntının bile barajı patlatması ve delinen geminin batması gibi toplumda parasızlıktan değil hile, rüşvet, içki, kumar, fuhuş gibi rezaletler yayıldıkça ahlaksızlıktan batar.

 

10) Yangını küçükken söndürebildiğimiz, yılanı küçükken ezebildiğimiz gibi geleceği garantiye almak için nesli ahlaklı büyütmek zorundayız.

 

11) Toplumun dengesini bozmamak için nesli;

a) Bir anda serveti kaybettiren kumara ve kadehte boğan içkiye itmemeli,

      b) İyiye değer ve ödül verilirken kötüye önce uyarı, dikkate almazsa gerekli ceza verilmelidir.

 

12) Ahlaksız bir filmin;

      a) Bir atom bombasından daha tehlikeli olduğu unutulmamalıdır,

      b) Çünkü Hz. Lut kavminde bir ayda yapılan pislikler günümüzde bir günde yapılmaktadır.

      c) Bu ahlaksızlık ormanları saran ve onları yok eden kasırgalardan daha tehlikelidir.

 

13) Gündemi balıkçıllar oluşturdukça balıkların geleceği tehlikede olduğu gibi biz de güven istiyorsak gündemi emperyalistlere bırakmamalıyız.

 

14) Şehirlerde;

      a) Zenginler ve fakirler, cahiller ve aydınlar ayrı bölgelerde oturdukça,

      b) Karşılıklı kültürel ve ahlaki etkileşim içinde bulunmadıkça, böyle cehalet yaşamaya devam ettikçe,

                  Allah bilir ama:

                  a) Belki de gecekondu bölgelerinde her türlü kötüler ve kötülük daha da artacak,

                  b) Zenginlerin güvenli bir yaşam sürme şansı azalacak,

                  c) Zenginler ve aydınlar tecrit edilseler de hayatları er geç zindana dönecek.

                  d) Kötülükler, tıpkı koyun leşi gibi çevreyi rahatsız edecektir.

 

15) Peygamberimizin;

      a) Köleleri okutarak önder, yol kesicileri eğiterek yol gösterici yapması gibi

      b) Günümüz insanı da aktif ve ahlaklı bir nesil için kolları sıvamalıdır.

      c) Müslüman’ım demek yetmez, çalışmak gerekir yoksa geleceğimiz kendine yabancılaşan insanlarla dolacaktır. 

 

16) Unutulmamalı ki;

      a) Toplum ormana,

      b) Ahlaksız insan da bu ormandaki bir kıvılcıma benzer.

      c) Tedbir alınmazsa bu ormanın yanmasına sebep olunur.  

      d) Ahlaksızlarla gezen de kötülüklerden emin olamaz.

      e) Ahlaklı insan ışık, hava ve suya benzer ki kıymeti kaybedilince daha iyi anlaşılır.

 

17) Toplumun büyümesi;

      a) Ahlaklı aydın insanların çoğalması ile orantılıdır, bu olmazsa kör bir kitle hareketi ile kanalizasyon borularının patlaması gibi her yer kirlenir,

      b) Bu nedenle iman, ahlak ve cömertlikle donanmış insanları çok büyük görevler beklemektedir.

 

18) Okuyabilene ahlaksız bir insanın sürüm sürüm sürünmesi ibretli bir kitaptır. Bu nedenle zihni geliştirip de ahlakı geliştirmeyenler sadece zahmet çekmiş olurlar.

     

19) Kişilik bir insanı diğer insanlardan ayıran bir özelliktir. Bu özellikler duygu, düşünce ve davranışlarının oluşturduğu istikrarlı bir bütünlüktür. Kişiliğin bir oluş dönemi bir de oluşmuş dönemi vardır. Oluşum döneminde taklit ve dayatma gelişimi bozmaktadır. Bunun için insanın kendini gerçekleştirmesi için fırsat tanımalıdır. Oluşmuş dönem ise insanın Kur’an ve sünnete bağlılık dönemidir. Olgunluğunu mü’min olma sorumluluğu oluşturur. Bu sorumluluk ayağının kaymasını önler. Kimlik kaymasına ise başsızlık ve organizesizlik neden olur.

 

Taşlar duvarları, duvarlarda binaları oluşturduğu gibi fertler de toplumsal kişiliği oluşturur. Bunun için sağlam taşlar gibi sağlam kişilikler oluşturmalıdır. Bu kişilikler oluşmazsa istenenler de olmaz. Ayrıca Hz. Ömer’ in dediği gibi biz de müslümanların pısırıklığından düşmanların da atılganlığından Allah’ a sığınmalıyız.

 

Taç Tercümesi C 5- S 167- No 303 ( Tirmizi - Buhari - Müslim  ) Hüzeyfe (r.a)’ dan Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Allah’ ın 99 ismi vardır, kim bunları ezberlerse (hayatını bu isimlere göre şekillendirirse) cennete girer ve Allah tektir, teki sever.

 

Not: Allah’ın bu güzel isimleri Allah’a mahsustur. Kullara bu isimler verilirken ismin başına “Abdu” (kul) kelimesi eklenmeden verilmemelidir (örneğin; Abdulkadir, Abdulmetin, Abdullah gibi). Özellikle güzel ahlaka ulaşmak için Allah’ ın bu güzel isimlerinden ders çıkarmalıdır. Bu nedenle bu isimleri aşağıda sunuyoruz.