KONUYU OKU
13. MÜMİNLERİN ÖZELLİKLERİ
Nefis Terbiyesi Yönünden Müminlerin Özellikleri
Nefis Terbiyesinin Arka Planı Ve Doğruluk

NEFİS TERBİYESİNİN ARKA PLANI VE DOĞRULUK

 

Aklını kullanan her insanın amacı;

      1) İç terbiyeyi sürdürerek insanı kâmil makamına ulaşmak olmalıdır.

      2) Çünkü bu makama ulaşmak bir bahtiyarlıktır.

      3) Toplumlarda herkes evinin önünü temizlediği gibi nefsini de temizlemeye çalışırsa ve bu bilince sahip insanlar çoğaldıkça toplumun huzuru ve mutluluğu artacaktır. Yoksa nefisler azgınlaşacak ve vahşi hayvanların bile yapamayacağı vahşet görüntüleri yayılacaktır.

 

Nefis terbiyesi ile bu makama giderken;

1) Kur’an araştırması yapmalı ve adeta canlı Kur’an sayfası haline gelmeli,

2) Peygamberler ve peygamberimizin hayatını incelemeli,

3) Sahabelerin ve onları takip eden İslam büyüklerinin örnek hayatları araştırılmalı,

4) Ölmeden ölmüş gibi kendimizi hesaba çekmeli, 

5) Ölümü hatırlatan ve hayra teşvik eden arkadaşlar edinmeli,

6) Sahip olduğu nimetleri sayıp hamd etmeli,

7) İbadetleri eksiksiz olarak yerine getirmeli,

8) Tevbe, dua ve hizmet ruhunu canlı tutmalı,

9) Şefkat ve merhamette iç zenginliği kazanmalı,

10) Her türlü şaibelerden kaçınmalı,

11) Derin suyun bulanmadığı gibi kolay kolay öfkelenmemeli,

12) İhlâs bilincini canlı tutarak göz, kulak, dil ve kalp kirlenmesine engel olmalı,

13) Hakkı ve sabrı tavsiye ederek yaşamalı,

14) Halkın övme ve kötülemelerinden etkilenmemeli,

15) Allah’ tan başkasına bel bağlamamalı,

16) Varlığa sevinmemeli ve yokluğa da üzülmemeli,

17) Hırs ve şehveti tahrik eden ortamdan kaçınmalı,

18) Genellikle abdestli ve oruçlu olmaya çalışmalı,

19) Haram ve helallere dikkat etmeli,

20) Gurur verici durumlarda Allah’ a sığınmalı,

21) Allah sevgisini engelleyen her şeyden kaçınmalı,

22) Kalpleri canlandıran âlim sohbetlerini kaçırmamalı,

23) Nefse hoş gelen zevk, eğlence ve konfora mesafeli durmalı,

24) Şeytanın etkisinin fazla olduğu yerlerde gezmemeli,

25) Her şeye ibret gözü ile bakmalı,

26) Üzücü bir olayda kusuru önce kendinde aramalı,

27) Ahlaken ihtiyarlara benzemeli,

28) Sevabı için övünmemeli fakat sevinirken de günahlar için üzülmeli veya ağlamalı,

29) Pislikten sakınır gibi gizli ve açık günahlardan kaçınmalı,

30) Yeme, uyuma, konuşma ve kahkaha ile gülmeyi azaltırken nefsin cimriliğini yenip ilahi himaye ile şereflenmek için özellikle infakı artırmalıdır.

 

Sonuç olarak nefis terbiyesi ile insan kalp katılığını, göz kuruluğunu, dünya düşkünlüğünü, uzun emelleri gidermek için bir süreç içine girmeli ama ölünceye kadar da dünya ve ahiret işlerini dengede tutmalıdır.

 

Nefis terbiyesi oldukça toplumda birlik, beraberlik ve yardımlaşma yayılır. Nefse hâkim olmak ve onu kontrolde tutmak aslan ve kaplanları kontrol etmekten daha zordur. Bu nedenle yılanın başını küçükken ezmek gerektiği gibi nefsi de mutlaka yenmek gerekmektedir, nefis ezilmezse gün gelir ilahlık taslamaya başlar ve galip gelebilir ve toplumda ihtilaflar ve huzursuzluklar artar. Bilinmeli ki nefis yendikçe azar, yenildikçe de soğur.

 

Nefis terbiyesi yapanlar Habil’ in en güzel kurbanı ikram etmesi gibi her şeyin en güzelini infak ederler. Nefis terbiyesi olmayanlar ise Kabil’ in en cılız hayvanı kurban etmesi gibi her şeyin en ucuzunu infak etmeye çalışırak kâr etiğini zanneder.

 

NEFİS TERBİYESİ İLE ULAŞILAN DOĞRULUK VE ÖNEMİ

 

1) Ahzab 70 / 426 - Ey iman edenler! Allah’ tan korkun ve doğru söz söyleyin 71) Ki Allah işlerinizi düzeltsin, başarı versin ve günahlarınızı bağışlasın…

 

2) Ahkaf 13 / 502 - Rabbimiz Allah’ tır deyip doğru gidenler (var ya) onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır 14) Onlar cennetliktirler, işledikleri amellere mükâfat olarak orada ebedi kalacaklardır.

 

3) Ahzap 4 / 417 –  Allah hiç kimsenin göğsüne iki kalp yerleştirmemiştir…

 

Bu nedenle ikiyüzlü değil tek yüzlü ve dosdoğru olmalıdır.

 

1) Doğruluk;

      a) Her şartta meyve veren ağaca benzer.

      b) Gece aya, gündüz de güneşe benzer.

      c) İyi bir ün, güven ve ruh sükûnu verir.

      d) Güven ve itibarla birlikte rızkın artmasına neden olur,

      e) Kurtuluş doğrulukla orantılıdır.

      f) Doğruluk daima zaferle neticelenen bir savaşa benzer.

      g) Dünya ve ahiret saadeti kazandırır.

 

2) Doğruluğun verdiği enerji ile insan;

      a) Minare gibidir, kolay kolay fırtınalardan etkilenmez. 

      b) Sarsılsa da kolay kolay yıkılmaz.

      c) Mahcup olmaz, çünkü baş tacıdır.

      d) Çevresinin dua ve takdirini aldıkça heybetli ve güçlüdür.

      e) Daima alnı açık ve yüzü aktır ki bu da mutluluk kaynağı olur.

 

3) Doğrunun önemi; daima şeffaf ve eleştiriye açık oluşudur.

      a) Güya güçlü ve şöhretli insanlarla gururla dolaşmaktansa doğru olarak yalnız dolaşmak daha iyidir.

      b) Yanlış bilen doğruyu göremez ama doğruyu bilen her zaman yanlışı görebilir.

      c) Bin kere yemin etmektense bir kere doğruluğu gösterebilmek daha etkilidir.

      d) Doğru yolda giden kaybolmaz.

      e) Genellikle doğrudan aç, eğriden de tok adam pek görülmez.

      f) Kendini doğrultamayan başkasını doğrultamaz.

      g) Doğru odunun bile ateşe atılmaması gibi doğru adam da yalnızlığa itilmez.

      h) Doğru hareket ve tatlı söz bir anahtarın dişlerine benzer ki bir çok kapıları açar,

      ı) Tıpkı motorun vagonları çekmesi gibi doğru insan da toplum için çekici bir güçtür,

      i) Hz. Ömer’ in ( ra ): “ Ben insanların ilmine ve şöhretine bakmam, dürüstlüğüne ve doğruluğuna bakarım. “ demesi önemle düşünülmeye değer bir noktadır.

 

Dikkat: Allah için doğruluk ve eminlik, bilen için büyük bir tebliğdir.