KONUYU OKU
15. İLME TEŞVİK
Hikmet

D) HİKMET

 

Bakara 269 / 44 - Allah dilediğine faydalı bilgi (hikmet) ihsan eder. Kime ki hikmet verilmişse muhakkak ona çok hayır verilmiştir. Bu ayet ve öğütleri ancak olgun akıl sahipleri düşünürler.

Hikmet, olgun akıl sahiplerinin ulaştığı bir makamdır.

  

Dikkatlice incelersek hikmet örnekleri aşağıdaki ayetlerde belirtilmiştir.

 

İsra 22 / 283 - Allah ile birlikte bir ilâh daha tanıma! Sonra kınanmış ve kendi başına terkedilmiş olarak kalırsın.

Allah’tan başka ilah tanımamak.

 

İsra 23- Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "öf!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.

Anne-babaya “ öf! ” bile dememek.

 

İsra 24- Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et.

Onlar için hayır duasında bulunmak.

 

İsra 25- Rabbiniz sizin kalplerinizdekini çok iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız, şunu bilin ki Allah, kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır.

Tevbe ederek kötülüklerden yüz çevirmek.

 

İsra 26- Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.

Yakınlara ve ihtiyaç sahiplerine hakkını verip israf etmemek.

 

İsra 27- Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.

İsraf ederek şeytana kardeşlik yapmamak ve Allah’a hamd edici olmak.

 

İsra 28- Eğer Rabbinden umduğun (beklemek durumunda olduğun) bir rahmet için onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz söyle.

Bir muhtaca yardım edemiyorsak hiç olmasa gönlünü almak.

 

İsra 29- Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.

Cimrilikten kaçınmak.

 

İsra 30- Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.

Allah’ın her şeyden haberdar olduğunu bilmek.

 

İsra 31- Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.

      Fakirlik nedeniyle çocuklara kıymamak.

 

İsra 32- Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.

Zina ve hayâsızlığa yaklaşmamak.

 

İsra 33- Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın muhterem kıldığı cana kıymayın. Bir kimse zulmen öldürülürse, onun velisine (hakkını alması için) yetki verdik. Ancak bu velî de kısasta ileri gitmesin. Zaten (kendisine bu yetki verilmekle) o, alacağını almıştır.

Cinayetten kaçınmak

 

İsra 34- Yetimin malına, rüştüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.

Yetime yardımcı olmak.

 

İsra 35- Ölçtügünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu, hem daha iyidir hem de neticesi bakımından daha güzeldir.

Alışverişte, çalışmada, konuşmada, ibadette ve tüm hayatta ölçülü hareket etmek.

 

İsra 36- Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.

Tam bilmediğimiz fikir ve fikir sahiplerinin peşine gitmemek.

 

İsra 37- Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.

Her haliyle gururlanmaktan kaçınmak.

 

İsra 38- Bütün bu sayılanların kötü olanları, Rabbinin nezdinde sevimsizdir.

Allah’ın hoşlanmadığı işlerden uzak durmak.

 

İsra 39- İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilâh edinme, sonra kınanmış ve (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmış olarak cehenneme atılırsın.

Yukarıda belirtilen davranışların birer hikmet örneklerini olduğunu bilerek hareket etmelidir.

 

HİKMETİN ARKA PLANI

 

1) Hikmet;

      a) İlk anda ifadesi oldukça zordur. Çünkü çok anlamlı ve derin bir kelimedir. Hikmet  Allah’ ın sevip denetim ve korumasına aldığı, hayır dilediği kullarına bahşettiği ince bir anlayıştır. İlk peygamberle başladığı için Mezopotamya’ da duyulmuş, ne yazık ki eski yunanlı bazı fizoloflar vahyi dışlayarak görüş belirttikleri için bu güzel yaklaşım çarpıtılmıştır.

      b) Hâlbuki  her şeyde gizli bir güzellik ve sır olarak hikmet vardır. Hikmet ehli nereye baksa bu sırrı araştırır, keşfeder ve hayranlıkla seyreder ve bu hikmeti öyle güzel yaşar ve ifade eder ki kalplere sevinç katar. Zira hikmet olgunluğun daha ileri bir şeklidir.

      c) Hikmetin başı Allah korkusu ve saygısıdır ayrıca hikmet insanın kaybettiği ve nerede bulursa mutlaka alması gereken bir değeridir. Bunu bulmak için öncelikle Allah’ın El-Halim isminden faydalanmalıdır.

      d) Hikmet öyle feyizli bir ağaca benzer ki kökü kalpte, meyveleri söz ve davranışlardadır.

      e) Akıl, ilim, ince anlayış, adalet, yumuşaklık ile oluşan manevi bir makamdır.

      f) Bu makamı elde etmek için özellikle Kur’an, sünnet, fıkıh, hadis, tasavvuf, fen ve felsefi bilimlere derinlemesine sahip olmalı ve halkın seviyesine de indirebilmelidir,

      g) Varlık, bilgi, ahlak, sanat, siyaset, toplum, estetik ve dini konularda derinlemesine sorgulama ve varlıklardaki hikmeti kavrayabildiği kadar cevaplama gücüne ulaşabilmelidir,

      h) Bu makama ulaşan insanlarda derin bir anlayış, anlamlı bir sukut ve vesveseleri yenme vardır. Bu makam sıcak havaya rağmen serin bir gölgeye veya soğuk bir suya ulaşan yolcunun mutluluğunu çağrıştırır.

 

2) Hikmet ehli daima sırat-ı müstakim üzeredir ve Allah’ ın 99 isminden esinlenerek Allah’ ın ahlakı ile ahlaklanmış, çevresinde efendilikle tanınmakta, herkesin memnun kaldığı, sevgi ve saygı duyduğu, ilmi, zikri ve cihadı birleştiren bir mü’mindir.

Bu insanlarda;

      1) Başka ilah ve başka kapı olmadığını içtenlikle kabullenme,

      2) Allah’ ın kulu olduğunu unutmama,

      3) Sünnetin ışığında ileri görüş, sabır ve sadakat,

      4) İhlâslı olma, sürekli hamd etme ve tevekkül sahibi olma, 

      5) Kur’an’ daki ayetlerin nüzul sebeplerini, nasih (kaldıran) - mensuh (kaldırılan) ayetleri, haram ve helalleri bilme,

      6) Şirk ve şüphelilerden uzak, kesin delillere ise ulaşma,

      7) İlmine göre amel etme,

      8) Görünüşünde vakar ve sükûnet olması,

      9) Hayatın her alanında adaletli, ölçülü ve dosdoğrulardan olması,

      10) Kadri kıymet bilme ve hiçbir şeyi israf etmeme, 

      11) İbadetleri yerine getirmede titizlik,

      12) İyiliği yaymaya ve kötülüğü önlemeye çalışma,

      13) Sadık ve iyi kullar arasında olmak ve devamı için dua etme,

      14) Ölmeden kendini hesaba çekme ve kendini yenileme,

      15) Her halükarda şikâyetten kaçınma,

      16) Argo kelime kullanmama ve mütevazı olma,

      17) En küçük kusurunda bile pişmanlık duyma,

      18) Herkese yumuşaklık ve kibarlık gösterme,

      19) Kendine yapılan kusuru bağışlama ve öfkeyi yenme,

      20) Ciddi olarak ölüme hazırlanma ve Rabbine ulaşma için istek duyma,

21) Az yiyen, az uyuyan, az konuşan olma,

      22) Kötülüğe iyilikle cevap verme,

      23) Hep hayır konuşma yoksa susma,

      24) Sözün isabetlisini konuşma,

      25) Çabuk kavrama, huşu ve vecd halini yakalama,

      26) Yaratıklar üzerinde düşünme,

      27) İlim, akıl ve iman sentezini iyi kurma,

28) Gelmekte olan hayır ve şerri sezebilme,

29) Lehine ve aleyhine olanı iyi bilme,

30) Güler yüz, tatlı dille insanlara yaklaşma,

      31) Aklını kirletmeme,

      32) Hep ilim ve insanlıktan yana olma,

      33) Hep gönülden konuşma,

34) Muhkem ve müteşabih ayetlerin bilincinde olma,

      35) Bir problemle karşılaşınca suçu önce kendinde arama,

      36) Sözleri petekten damlayan bal, adeta inci ve mercan gibi pırıltılardır,

      37) Her şeye değerine göre kıymet verme gibi özellikler bulunmaktadır.

 

3) Hikmette ötelerden gelen;

      a) Sürekli manevi bir feyz ve haz vardır, örneğin şehitler cennet nimetleri ile hikmet ehlide sıradan insanların göremediği hikmeti ve öteleri seyirle mutludurlar.

      b) Bu imanın tadını alabilenler yorulmamak üzere hayırlara koşarlar,

      c) Eğer bir insan bu hikmetteki tadı alamıyorsa ırmak kenarındaki çer çöp gibi sarsılır durur.

 

4) Hikmet öyle bir nimet ki kimde yoksa o kimse öze inemez, kabukta ve kalıpta kalır.

 

5) Hikmetli olmayan pişmeyen insan bir nasipsizlik örneği çizerek:

      a) Öfkeli, hırçın ve küfürbaz olur,

      b) Tevbe etmez aksine günaha devam eder,

      c) Gururlu, saldırgan, zalim,

      d) Hak hukuk tanımayan hırsız,

      e) Dünyasına ve zevkine çok düşkün,

      f) Aşırı menfaatçi ve egoisttir,

      g) Haset ve kıskanç biri olur.

 

6) Sosyal hayatta bazı hikmet örnekleri;

      a) Tesettürün hikmeti; insanı koruması ve iffetli tanıtmasıdır.

      b) İlmin hikmeti; insana Allah sevgisini artırması, yolunu göstermesi ve insana bekçilik yapmasıdır.

      c) Yumuşaklığın hikmeti; etrafındaki insanların dağılmaması aksine toplanmasını sağlamasıdır.

      d) Orucun hikmeti; insana fakirleri düşündürmesi, infakta bulundurması, gizli açık günahlardan sakındırması ve nefis mücadelesinde başarıya yani ihlâslı olmaya götürmesidir.

      e) Namazın hikmeti; Allah’ a teşekkür, ölüm, diriliş ve büyük hesabı hatırlatması, iyiliklere kapı açması ve kötülüklerden koruması ve ibadet diriliği kazandırmasıdır.

      f) Zekâtın hikmeti; toplumda ekonomik seviyenin yükseltilmesi ve dengelemesi ve insanlar arasında sevgiyi yayarak anarşiye engel olmasıdır.

      g) Ölümün ansızın gelmesinin hikmeti; ölümün geldi gelecek korkusunu önlemesi ve ölüme daha hazırlıklı olmayı, aktifliği sağlamasıdır.

      h) Her şeyi göremeyişimizin ve her sesi işitemeyişimizin hikmeti; rahatlık ve huzurdur çünkü her frekanstaki sesi işitseydik veya her dalga ışığı görseydik rahatsız olurduk vs.

 

      Sonuç olarak bir insana bakıldığı zaman onun hikmet sahibi olup olmadığı birkaç söz ve davranışı ile hemen anlaşılır. Zira onda hiçbir şekilde yakınma yok, teslimiyet var, en çileli ortamda bile mutluluğu yakalar. Çünkü ötelere uzanan bilgiye ve sadık dostlara sahiptir.