KONUYU OKU
12. ALLAH’I SEVMENİN İŞARETLERİ
Allah’ı Sevmenin Arka Planı Ve Hamd

ALLAH’ I SEVMENİN ARKA PLANI VE HAMD

 

1) Tur 48 / 524 - … ( Uykudan veya herhangi bir yerden ) kalktığın sırada Rabbini hamd ile tespih eyle.

 

2) İbrahim 7 / 255 - … Andolsun eğer şükrederseniz elbette nimetimi arttırırım…

 

Hamd; kullarına verse de vermese de Allah övme ve yüceltmedir. Şükür ise nimete karşı bir teşekkürdür.

 

Şükrettikçe ilahi yasa gereği de nimet artarken hamd ettikçe de insanın değer ve itibarı artar.

 

1) İnsanlar;

      a) Allah’ ı güzel isimleri ile tanıdıkça, lütuf ve nimetlerini görebildikçe sevinir, sever ve hamd eder,

      b) Bu sevgi oranı arttıkça da ibadetler artık ağır gelmez olur. Zira şükran duygusu artar.

 

2) Dünyadakilerin insana hizmet, insanın da Allah’ a kulluk için yaratıldığını bilenler;

a) Her an Allah’ ın gördüğünü,

b) İyilik ve kötülüklerini bildiğini,

c) Konuşmalarını da O’ nun dinlediğini hissederek kulluk bilinci ile yaşarlar ve isteyerek yanlış yapamazlar.

 

3) Aslında Allah’ ı seven, yalnız Allah ‘ ı ister.

      a) Dikili bir ağacı olmasa da üzülmez,

      b) Hakkı ile Allah’ ı bilenin, O’ nun için koşturanın bir kaybı yoktur. Çünkü Allah’ ın vereceği mükâfatın tüm dünyadakilerden daha hayırlı olduğunu bilir.

      c) Ama bunun yanında gafil bir insan hayal ettiği birçok şeyi bulsa da Allah’ ı bulamazsa pek kazancı yoktur.

 

4) Allah’ a bel bağlayan başka destek aramaz çünkü Allah’ tan başka her şey fanidir.

 

5) Her akıllı insan ihlâslı amelleri ile;

      a) Allah için kulluk ve sevgi yarışında yer alır,

      b) Yoksa araya şeytan girer ve yolda kalır,

      c) Yolda kalan da hedefe ulaşamaz.

 

6) İnsan Lâ ( hayır ) diye başlayarak;

      a) Allah’ tan başka ilah yoktur deyip ona ulaşmayı engelleyenleri reddetmedikçe,

      b) Yalnız İlah odur merhalesine ulaşamaz.

 

7) İnsan;

      a) Kusurunu affedeni, adaletli olanı, herkese hakkını vereni, kendisine dost ve yardımcı olanı sevmesi gibi

      b) Buna karşı az bir iyilik yapanı bile seven, her şeyi yaratan, her şeyi veren Allah’ ı nasıl sevmez,

      c) Eğer sevemiyorsa bilmeli ki kalbi kötülükleri emreden nefsi emmarenin ve şeytanın işgali altındadır. 

 

8) İnsan Allah’ ı severse Allah da onu sever.

      a) Bu sevgi ile Allah’ ı anar, kalbi ve derisi ürperir, gözleri yaşarır.

      b) Allah da onu sever, kalbine genişlik verir ki ancak bu sevgiyi tadan bilir.

      c) Artık hep hayırlara koşar asla yorulmaz.

9) Narin çiçeği ottan ayıramayan, bülbülü de diğer etlerden ayıramayan canlılar onları yerler.

Çünkü onlarda akıl yoktur. İyi ve kötü insanı ayıramayan insanlar da kaybeder. Fakat Allah sevgisini de tüm diğer sevgilerden ayıramayan zavallı insanlar da cehaletine yenik düşerler. Ama;

      a) Bu ilahi sevgiyi ayırabilmek,

      b) Allah anıldığı zaman ürpermek için kalbi temizlemek gerekir.

      c) Bir insanın en çok sevdiği arkadaşından gelen mektubu tekrar takrar okur, duygulanır ve ağlayabilir. Allah’ tan gelen ayetlerden duygulanmaması ise bir yüzeyselliği göstermektedir.

 

10) Pınar gibi coşan ve üstün bir sevgiye ulaşanlar;

      a) Hâyır ve ibadetlerini yaparken ürperti ve huşu içerisindedir ve ardından “ iyilik ve ibadetlerimi benden kabul et ya Rabbi “ diye yalvarırlar,

      b) Bu sevgiye ulaşamayanlar ise ibadetleri işkence gibi hissetmesinden ötürü istemeyerek al başına çarp dercesine baştan savar ve yorulurlar,

      c) Bundan kurtulmak için sahip olamadığı değil de sahip olduğu nimetleri tekrar tekrar düşünmeli ve bu sevginin oluşması için de dua etmelidir.

 

11) Allah sevgisi bir nimet olup öyle bir enerjiye dönüşür ki bu kimseyi;

      a) Ne yokluk,

      b) Ne zenginlik,

      c) Ne soğuk,

      d) Ne çöl sıcağı,

      e) Ne de yıllarca mücadele onu yoramaz,

      f) Çünkü o ilahi aşkla koştukça güçlenen manevi bir koşucudur.

      g) Hâlbuki sevginin temelinde yalnız para, mal ve şehvet varsa insanı öyle yorar ki bazen cinnete götürür.

 

12) İnsanlar annem, babam, eşim, sevgilim, yavrum, evim, arabam, vatanım, devletim derken duyduğu hazdan daha çok Rabbim derken haz alıp almadıklarını sorgulamalıdırlar. Eğer haz alamıyorsa çölleşmiş kalbini gözyaşı ile sulamalıdır.

 

Sonuç olarak Allah’ ı sevmenin işaretleri;

      a) Şirkten, fırkacılıktan ve nasihatten uzakta kalmaktan kaçınmak,

      b) İhlâslı, âlimlere saygılı, güçlü bir kişilik ve Kur’an’ ın etrafında kenetlenmiş bir kardeşlik oluşturmak,

      c) Yalnız bollukta değil darlıkta da hamd etmeyi bırakmamak,

      d) Allah’ ın nimetlerini tekrar tekrar sayıp minnet duymak.

                          

Bazı insanlar kendinden aşağıdakilere bakması gerekirken üsttekilere bakar ve yakınır, Allah’ ı kullara şikâyet eder. Hâlbuki yoklukta bile şükredene Allah bolluk ve bereket verirken hamd edeni ise gönüllerde yüceltmektedir.

 

Bir insan nankörlük yapar ve hamd etmez ise Allah da, iyi kulları da o kimseyi sevmeyeceği için o kişi huzur bulamayacaktır.

 

Hâlbuki hamd etmekle insan hem Allah’ ı hoşnut eder hem de hoşnut olur. Mevcut bitki, toprak, su, hava, güneş ve diğerleri ile hem helalleşmiş ve hem de dost olmuş olur.

 

Demek ki

kim Allah'ı gönlüne sultan ederse

Allah da onu

gönüllere sultan eder.