KONUYU OKU
43. ALLAH YOLUNDA MÜCAHEDE
Allah Yolunda Mücahede

ALLAH YOLUNDA MÜCAHEDE

 

Tarih boyunca Allah için yapılmış olan mücadele örnekleri;

1) Nefis ile mücadele ederek olgun ve sevilen bir adam olmak,

2) İslam? ı sevdirmek için canıyla, malıyla, diliyle mücadele etmek,

3) Haramı helal, helali haram edenlerle; gerçeği kabul edene kadar mücadele etmek,

4) İlahi sıfatları gasp ederek barışı engelleyenlerle barışa kadar mücadele etmek,

5) İyiliği emretmek ve kötülüğü nehyetmek için koşturmak.

Bu mücadeleler insana kişilik ve kimlik kazandırırken toplumu da kendine getirir. Eğer haksızlığa rağmen uzun zaman hiç savaş veya mücadele yapılmazsa toplumdaki çürümenin önüne geçilemez.

 

1) Fetih 28 / 513 - (Allah) O? dur ki peygamberini hidayet ve hak din ile gönderdi. Onu bütün dinlere üstün kılmak için buna şahit olarak Allah yeter.

Allah;

a) Bütün dinlere karşı üstün kılmak için bu dini göndermiştir.

b) Öyle ise bu dinin kıymetini bilip üstün kılma mücadelesindeki yerimizi almalıyız.

 

2) Tevbe 32 / 191 - Onlar Allah?ın (dinini) nurunu ağızlarıyla (söz ve iftiralarıyla) söndürmek istiyorlar, fakat kâfirler hoşlanmasalar bile Allah nurunu tamamlamak diliyor (ve bundan asla vazgeçmez).

İslam? a aynı zamanda kendilerine de düşman olan insanların;

a) Silahlı veya kültürel, siyasal ve medyatik, iddia ve saldırılarıyla İslam? ı söndürmek istemelerine rağmen,

b) Saldırganlar istemese de Allah dinini müslümanlar aracılığıyla tüm insanlığa duyurmak ve yaşatmak istiyor.

c) Bunu duyurmada yer almak da gerçekten büyük bir bahtiyarlıktır.

 

3) Furkan 52 / 363 - (Mademki bütün faziletleri sende topladık ve yalnız seni gönderdik), o halde kâfirlere boyun eğme ve onlara karşı, bu Kur?an ile büyük bir cihad olarak mücadele yap.

İnananlar;

a) Kur?an? la insanları ikna etmeye çalışmalı,

b) İnkârcıların esaretini asla kabul etmemelidirler.

 

4) Nisa 76 / 89 - İman edenler Allah yolunda savaşır, inanmayanlar ise sapıtan tağut (şeytan) yolunda savaşırlar. O halde siz şeytanın dostları ile savaşın. Muhakkak ki şeytanın hilesi zayıftır.

Unutulmamalı ki;

a) İman edenler yalnız Allah? ın dini üstün olsun diye savaşırlar,

b) İnanmayanlar, yolunu şaşıranlar ise şeytanların ve şeytanların dostlarının istekleri doğrultusunda ve uydurdukları ideolojiler uğrunda savaşırlar.

 

5) Muhammed 4 / 506 - ... Allah dileseydi o kâfirlerden (savaş yapmaksızın) intikamını alırdı, fakat sizi birbirinizle imtihan etmek için (savaşı size emrediyor), Allah yolunda öldürülenlere gelince, onların amellerini Allah boşa çıkarmaz 5) Onları hidayete erdirir ve hallerini güzelleştirir  6) Onları (dünyada) kendilerine tanıtmış olduğu cennete koyar.

Allah;

a) İnananlara savaş yapmaksızın zafer verebilirdi,

b) Ancak savaşı müslümanları imtihan etmek için emretmektedir.

 

6) Ankebut 2 / 395 - İnsanlar imtihana çekilmeden, iman ettik demekle bırakılacaklarını mı zannettiler?

İnsanlar yalnız iman ettik demekle mesuliyetten kurtulamazlar ancak;

a) İmanın gereğini yaşayarak,

b) İslam? ı yaygınlaştırmaya çalışarak kurtulabilirler.

 

7) Al- i İmran 142 / 67 - Yoksa Allah içinizden mücadele edenlerle sabredenleri hiç belli etmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız?

Allah müslümanlar içinde;

a) İslam için mücadele edenlerle,

b) İbadet, çile ve günahlara karşı sabrederek, sınavı kazananları belli ettikten sonra cennetine koyacaktır.

 

8) Bakara 214 / 32 - Yoksa siz Ey mü?minler! Kendinizden evvel geçenlerin halleri hiç başınıza gelmeden (hemen) cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle ezici sıkıntılar, kımıldatmaz zaruretler dokundu ve öylesine sarsıldılar ki hatta peygamber ve beraberinde bulunan mü?minler: Allah? ın yardımı ne zaman olacak, derlerdi. Bilin ki Allah? ın yardımı muhakkak yakındır.

Allah yolunda ezici sıkıntıların ve kımıldatmaz zaruretlerin sarstığı ve bu sarsıntılara rağmen yılgınlık göstermeyenlerin cenneti hak edecekleri anlaşılmaktadır.

 

9) Hadid 25 / 540 - ... Bu (cihad veya hizmet) Allah? ın kendisine (dinine) ve peygamberine, gaybe inanarak yardım edenleri belirlemesi içindir, şüphesiz Allah kuvvetlidir, daima üstündür.

Allah maddi veya manevi savaşı dinine yardım edenleri belirlemek için emretmiştir.

 

10) Bakara 251 / 40 - ... Eğer Allah insanların bir kısmını diğer bir kısmı ile defetmeseydi (mü?minleri kâfirlere üstün kılmasaydı) yeryüzü fesat ve küfür karanlığına bürünürdü, fakat Allah âlemler üzerine ihsan ve rahmet sahibidir.

Allah iyi, vicdanlı, adaletli ve insancıl düşünenleri kötülere ve kompleksli insanlara karşı üstün ve idareci kılmasa;

a) Yeryüzü fesada gider,

b) İnsan onuru zedelenir,

c) Bir diğer ifade ile adeta kuzular kurtlara teslim edilmiş olur.

 

11) Hac 40 / 336 - Eğer Allah bir kısım insanların (kötülüklerini) diğer bir kısmı (vicdanlılar) ile defedip önlemeseydi, mutlak surette içlerinde Allah? ın adı bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler yıkılır giderdi, Allah kendine (dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder, Allah güçlüdür, galiptir.

Yine Allah iyi, vicdanlı, adaletli ve insancıl düşünenleri kötülere ve kompleksli insanlara karşı manen üstün veya idareci kılmasa mabetler hep viraneye dönüşürdü.

 

12) Rad 27 /  251 - ... Kendisine kalbi ile yöneleni de dosdoğru yola yöneltip-iletir.

Yani Allah kendisine kalpten yöneleni sırat-ı müstakime iletir.

 

13) Nisa 139 / 99 - Bunlar (münafıklar) mü?minleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar, güç ve ululuğu (izzet ve zaferi) onların yanında mı arıyorlar? Muhakkak ki bütün izzet ve kudret Allah?ındır.

İnananlar izzet ve şerefi;

a) Fanilerin vereceği geçici menfaat ve övgülerde değil

b) Yalnızca Allah? ın yanında aramalıdırlar.

 

14) Rad 41 / 253- O kâfirler görmüyorlar mı ki biz arazilerini (müslümanlara fetih ettirmekle) etrafından azaltıp duruyoruz?...

Dünyanın her tarafına;

a) Müslümanların göç etmesi ile,

b) Oradaki insanların müslümanlaşmasıyla,

c) Oraları müslümanların fethetmeleriyle,

d) Diğer din mensuplarının yer ve etki alanları ise azalmaktadır.

 

15) Al- i İmran 200 / 75 - Ey iman edenler! Din uğrundaki eziyetlere sabredin ve düşmanlarınızla olan savaşlarda üstün gelmek için sabır yarışı yapın, sınır boylarında cihad için nöbet bekleşin ve Allah? tan korkun ki felah (kurtuluş) bulasınız.

Allah;

a) İslam için eziyetlere sabretmeyi,

b) Üstün gelmek için mücadele ederken sabır yarışı yapmayı,

c) Tehlikelere karşı uyanık olmayı,

d) Kurtuluş için hizmet yapmayı veya nöbet tutmayı emretmiştir.

 

16) Bakara 216 / 33 - Ey mü?minler! Hoşunuza gitmediği halde din düşmanları ile savaşmak üzerinize farz kılındı, olur ki bir şey hoşunuza gitmezken sizin için hayırlı olur ve bir şeyi de sevdiğiniz halde o hakkınızda şer olur, Allah bilir siz bilmezsiniz.

Hayatın güzellikleri karşısında;

a) Hoşa gitmediği halde din düşmanları ile mücadeleyi Allah farz kılmıştır.

b) Çünkü İslam için mücadele hoşumuza gitmese de bizim için hayırlı olabilirken sevdiğimiz ve nefse hoş gelen şeyler ise bizim için kötü olabilir,

c) Bunları ise ancak Allah bilir biz bilemeyiz derken düşünüp hikmetini de anlamaya çalışmalıyız.

 

17) Saf 4 / 550 - Allah kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi, saf bağlayarak savaşanları sever.

Allah iyiliği emir ve kötülüğü engellemede kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak koşuşturanları sevmektedir.

 

18) Muhammed 35 / 509 - Siz daha üstün durumda iken gevşeyip barış çağrısı yapmayın, Allah sizinle beraberdir, Allah size amellerinizi (?n karşılığını) eksiltmez.

Müslümanlar üstün durumda iken İslam? ın onuruna leke gelecek şekilde saldırganlara karşı yalvarırcasına barış çağrısı arzusunda bulunmamalıdırlar.

 

19) Tevbe 38 / 192 - Ey iman edenler! Size ne oldu ki:? Allah yolunda savaşa çıkın!? denildiği zaman yere ve meskenlere çakılıp kalıyorsunuz. Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır 39) Eğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız (Allah) sizi pek elem verici bir azapla cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir. Siz (savaşa çıkmamakla) ona hiçbir zarar veremezsiniz, Allah her şeye kadirdir.

Allah yolundaki mücadeleye;

a) Mal ve evlat cazibesi engel olmamalı,

b) Çünkü dünya hayatı çok kısa iken ahiret hayatı ise sonsuzdur.

c) Kim de İslam için mücadeleyi bırakırsa Allah onlardan şerefini alır,

d) Başka bir kavim getirerek onları şereflendirir.

 

20) Tevbe 24 / 189 - De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım ve akrabalarınız, kazandığınız mallar, kesata (zarara) uğramasından korktuğunuz ticaretiniz, hoşlandığınız meskenler size Allah? tan, Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise artık Allah emrini (azabını) getirinceye kadar bekleyin, Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.

İslam?a hizmet etmekten daha çok;

a) Aile ve akrabamızı,

b) Mallarımızı ve ticaretimizi,

c) Hoşumuza giden evimizi,

d) Daha öncelikli tutuyorsak uzaklaşmanın ardından Allah? ın azabı gelirse artık şaşırmamalıyız.

e) Bu duruma düşmemek için Allah sevgisini her şeyin üzerinde tutmalı ve hizmet etmeye talip olmalı,

f) Bu ilahi aşkın ve ruhun verilmesi için de çalışmalı ve Allah? a dua etmeliyiz.

 

21) Ahzab 16 / 419 - De ki: Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size asla fayda vermez, fayda verse bile pek az geçinirsiniz.

Allah;

a) İslam için ölümden veya öldürülmekten kaçmanın faydasız olduğunu bildirmektedir.

b) Çünkü kaçmakla az bir fayda sağlansa da ebedi hayat için dönüş yine ona olacaktır.

 

22) Al- i İmran 156 / 69 - Ey inananlar! Siz inkâr edenler ve yeryüzünde sefere çıkan veya savaşan kardeşleri hakkında eğer yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi diyenler gibi olmayın, Allah bunu onların kalplerinde bir hasret yapsın, Allah hem hayat verir hem öldürür, Allah yapmakta olduğunuz şeyleri hakkıyla görmektedir. 157) Şayet Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz elbette Allah? tan size gelecek bir bağışlama ve rahmet, öylelerinin toplayacağı şeylerden daha hayırlıdır.

Seyahatte, savaşta veya bir başka yerde ölenler için;

a) ?Yanımızda olsalardı ölmezlerdi? diyen gayrimüslimler gibi olmamalı,

b) Çünkü Allah dilediğini öldürür, dilediğini ise yaşatır.

c) Bunun için biz de Allah? tan hayırlı olanını istemeliyiz.

 

23) Al- i İmran 159 / 70 - ... Artık onları (Uhut? ta bozguna sebep olanları) bağışla ve kendilerine de Allah? tan mağfiret dile, iş hususunda görüşlerini al (müşavere et), müşavereden sonra da bir şeyi yapmaya karar verdikten sonra artık Allah? a güven ve dayan, gerçekten Allah tevekkül edenleri sever.

Öncülere uyarı;

Uhut savaşında olduğu gibi olabilecek savaşlarda veya acı olaylarda istemeyerek bozguna sebep olsalar da müslümanlar arasında iletişimin kesilmemesi için Hz. Peygamberimiz gibi

a) Bozguna sebep olanların müslümanlarca bağışlanması,

b) Onlar için Allah? tan mağfiret dilenmesi,

c) İş hususunda onlara danışılması ve görüşlerinin alınması,

d) Bir şey yapmaya karar verdikten sonra da artık Allah? a güvenerek ve tevekkül ederek o işin yapılması emredilmiştir,

e) Bu şekilde tevekkül edenleri de Allah? ın sevdiği bildirilmektedir.

 

24) Saf 10 / 551 - Ey iman edenler! Size öyle bir kazanç göstereyim mi ki sizleri acıklı bir azaptan kurtarıversin. 11) Allah ve peygamberine iman edip mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda mücadele edersiniz, bu sizin için çok hayırlıdır eğer bilirseniz. 12) (Bunu yaptığınız takdirde) Allah günahlarınızı bağışlar ve sizi (ağaç ve köşkleri) altından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel ve hoş saraylara koyar. İşte bu en büyük kurtuluştur.

En güzel kazanç iman ederek can ve malı ile Allah yolunda mücadele etmektir ki;

a) İnsanları affettirir,

b) Azaptan kurtarır,

c) Adn cennetine götürür.

Not: Buradan hiçbir amelin cihada denk olmadığını anlıyoruz.

 

25) Al- i İmran 133 / 66 - Rabbinizin mağfiretine ve eni göklerle yer kadar olan cennete koşuşun, o cennet takva sahipleri için hazırlanmıştır.

Günahlardan sakınanlara;

a) Allah mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennetler hazırlamıştır,

b) Ona kavuşmak isteyenlerin de takvaya bürünerek koşuşturmaları istenmektedir.

 

26) Kasas 5 / 384 - Biz o yerde horlanıp ezilenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve (mülküne) varis kılmak istiyoruz.

Eski Mısır?da olduğu gibi tüm dünyada;

a) Horlananlar veya horlanıldığına inanan Türkler, Kürtler, Araplar, İranlılar, Zenciler ve diğer milletler ırkçılık ve anarşi ile bir yere varamazlar,

b) Bunun yerine İslam?a sarıldıkça ensar ve muhacir kardeşliği gibi kaynaştıkça, güçlendikçe varlık ve değer kazanabilirler,

c) İslam güçlendikçe İslam ümmetinin yetimleri olan ezilenler de Firavunun miraslarına konanlar gibi güçlenir,

d) İslam unutuldukça bu mazlum insanlar da unutulur.

 

27) Maide 56 / 116 - Kim Allah? ı, peygamberini ve mü?minleri yar edinir, yardımda bulunursa, şüphesiz ki üstün gelecek olanlar Allah taraftarlarıdır.

Mücadelede üstün geleceklerin özellikleri;

a) Allah?ı, peygamberi ve mü?minleri candan dost edinme,

b) Gücü oranında İslam?a hizmette bulunma,

c) Olur olmaz hemşeri, akraba, menfaat ve baskı gruplarının adamı değil yalnız Allah taraftarı olma. 

 

28) Tevbe 44 / 193 - Allah?a ve ahiret gününe iman edenler mallarıyla, canlarıyla savaşmaktan (geri kalmak için) senden izin istemezler, Allah takva sahiplerini pekiyi bilendir 45) Ancak Allah? a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp kuşkuları içinde bocalayanlar senden izin isterler.

Unutulmamalı ki;

a) İslam?a hizmette sadık olanlar hizmetten yorulmazlar ve kaçmazlar,

b) Kalplerinde tereddüt bulunanlar ve bocalayanlar ise kaytarmak için izin isterler.

c) Her iki grubu da çok iyi bilen yalnız Allah?tır.

 

29) Nur 63 / 358 - ... Allah içinizden başkalarını siper edinerek sıvışıp kaytaranları pekiyi bilmektedir...

Kaytaranlar yalnızca kendilerini kandırmış olurlar.

 

30) Bakara 249 / 40 - ... Nice az sayıda bir birlik, Allah? ın izniyle çok sayıda birliği yenmiştir, Allah sabredenlerle beraberdir.

Tarihin birçok devrinde;

a) Az sayıda sadık ve sabırlı birlikler, Allah? ın izniyle sayısı çok olan birliği yenmiştir.

b) Bu özelliklere sahip olanlara sünnetullah gereği Allah heran yardıma devam edecektir.

 

31) Enfal 66 / 184 - ... Sizden sabırlı yüz kişi bulunursa bunlar iki yüz kişiyi yenerler. Sizden bin kişi bulunursa bunlar Allah?ın izniyle iki bin kişiyi yenerler. Allah sabredenlerle beraberdir.

Allah maddi ve manevi bakımdan donanımlı inanan kullarının kendilerinin iki misli olan gayrimüslimlere karşı sabırla mücadele ederlerse üstün geleceklerini müjdelemiştir.

 

32) Bakara 150 / 22 - ... Artık siz de onlardan korkmayın benden korkun tâ ki size karşı olan nimetimi tamamlayayım. Böylece hidayete kavuşmuş olabilirsiniz.

Allah inananlara;

a) Gayrimüslimlerden değil de yalnız kendisinden korkmalarını,

b) Bunu başaranlara da iman nimetini tamamlayarak hidayete erdireceğini haber vermektedir.

 

33) Mü?min 51 / 472 - Muhakkak ki biz peygamberimizi ve iman edenleri hem dünya hayatında hem de meleklerin şahit duracağı gün (kıyamette) muzaffer kılacağız.

Allah Peygamberini ve gerçekten iman edenleri;

a) Hem dünyada,

b) Hem de meleklerin şahit duracağı gün de başarılı kılacağını haber vermektedir.

 

34) Ahzab 23 / 420 - Mü?minler içinde Allah? a verdikleri sözde duran nice erler var, işte onlardan kimi sözü yerine getirip o yolda canını vermiştir, kimi de (şehitliği) beklemektedir, onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmediler.

Canını Allah yolunda vermeye yemin eden erlerin;

a) Kimi sözü yerine getirip o yolda canını vermiştir,

b) Kimi de şehitliği beklemektedir,

c) Onlar hiçbir şekilde sözlerini değiştirmediler diyerek Allah bu tür sadık kullarını övmektedir.

 

35) Hucurat 15 / 516 - Mü?minler; ancak Allah ve Resulüne imandan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda canlarıyla ve mallarıyla savaşanlardır, işte doğrular (sadıklar) onlardır.

Allah mü?minlerden;

a) Davasında zikzak çizmeyen,

b) Kararlı ve sadık kullar olmalarını istemektedir.

 

36) Al- i İmran 146 / 67 - Nice peygamberler vardır ki birçok âlimler (Allah erleri) bulunduğu halde savaştılar da bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler, Allah sabredenleri sever. 147) Onların sözleri sadece şöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla, ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl, kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl 148) Allah da onlara dünya nimetini ve (daha da önemlisi) ahiret sevabının güzelliğini verdi, Allah iyi davrananları sever.

Peygamberlerin yanında yer alan birçok âlimin;

a) Savaşlarda sıkıntılara rağmen sabırla gevşeklik ve zayıflık göstermedikleri,

b) Düşmana boyun eğmedikleri,

c) Günahlarının ve kendi aralarındaki taşkınlıklarının bağışlanmasını,

d) Davada ayaklarının kaymaması ve zafer vermesi için de dua ettikleri bildirilmektedir.

e) Bu insanları örnek alarak aynı duayı yapmalıyız.

 

37) Al- i İmran 160 / 70 - Eğer Allah size yardım ederse, size galip (üstün) gelecek yoktur ve eğer size yardımı terk ederse ondan sonra size yardım edecek kimdir? Mü?minler sadece Allah? a güvenip, tevekkül etmeliler.

Allah;

a) Yardım ederse müslümanları kimsenin yenemeyeceğini,

b) Yardım etmezse başkasının da yardımda bulunamayacağını bildirilerek

c) İnananların yalnızca kendisine güvenip tevekkül etmelerini istemektedir.

 

38) Al- i İmran 139 / 66 - Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın eğer inanmışsanız üstün gelecek olan sizsiniz.

Allah?a inanmalarından dolayı;

a) Mü?minleri inanmayanlara göre daha üstün bir duruma çıkarır.

b) Bu nedenle mücadelede gevşeklik ve ümit kırıcı tavırlar sergileyerek kendilerini düşürtmemelidirler.

 

39) Muhammed 7 / 506 - Ey iman edenler! Eğer siz Allah? a (Allah? ın dinine) yardım ederseniz o da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.

Kim Allah? ın dinine maddi ve manevi yardım ederse Allah da;

a) Onlara yardım edeceğini ve ayaklarını kaydırmayacağını haber vermektedir.

b) Bugün müslümanların perişan olmalarının sebebi de Allah? ın dinine yardım ve hizmet etmemelerinden ötürü kendilerini de yardım edilmemesidir.

Uyarı: Bu yardım ve ayakların kaymaması için aşağıdaki ayetle kendimizi test etmeliyiz.

 

40) Enfal 41 / 181 - Biliniz ki ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah?a, Resul?üne, onun yakınlarına, yetimlere, düşkünlere ve yolculara aittir?

Ganimet yoksa tabii kaynakların (petrol, doğalgaz vb.) ve bunlar yoksa kendi gelirlerinin beşte biri İslam? i tebliğe, âlimlerin yetiştirilmesine ve ihtiyaç sahiplerine harcanırsa ancak o zaman Allah? ın yardımı beklenebilir.

 

41) Al- i İmran 125 / 65 - Evet eğer siz sabrederseniz ve peygambere itaatsızlıktan sakınırsanız, onlar da hemen üzerinize gelecek olurlarsa Rabbiniz size nişanlı nişanlı beş bin melekle (düşmana karşı) yardım edecektir. 126) Bu yardımı Allah size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı, yoksa zafer ancak aziz ve hâkim olan Allah? tandır.

Eğer inananlar;

a) Her türlü tedbiri alırsa,

b) Her şeye sabrederse,

c) Peygambere itaatsızlıktan sakınırsa,

d) Düşman da ansızın saldırırsa,

e) Kalplerinin yatışması ve imanlarının pekişmesi için Allah beş bin melekle yardım edeceğini müjdelemektedir.

Not:  İnananlar yapması gereken tüm çalışma ve imkânlarını kullandıktan sonra bu ilahi yardımı bekleyebilir.

 

42) Ahzab 9 / 418 - Ey iman edenler! Allah? ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani (Hendek savaşında sizi yok etmek için kâfirlere ait) ordular size gelmişti de, biz onların üzerine bir rüzgâr ve gönderdiğimiz (meleklerden ibaret) ordular salıvermiştik, Allah ne yapmakta olduğunuzu görüyordu.

Buhari ve Müslim? in rivayetine göre Ad kavmini helak eden Saba rüzgârı ile Hendek savaşında düşmanın ablukasına karşı Hz. Peygamberimizin duası ile rüzgarla yardım edildi.    Bu rüzgâr son derece soğuk bir gecede ve şiddetli bir şekilde esti, öyle ki çadırları söküyor, ağız ve gözlerine kum giriyor, etrafı göremiyorlar, çok büyük yemek kazanlarını deviriyor, insanı kaldırıp yere vuruyordu, hayvanlar iplerini kırıp kaçıyordu, melekler de kâfirleri sarsıp kalplerine korku salıyordu ki bu mucize inananlara ümit ve güç katmış ve katmaktadır.

 

43) Ankebut 69 / 403 - Uğurumuzda cihat edenlere gelince elbette onlara yollarımızı göstereceğiz. Kuşkusuz Allah iyi davrananlarla beraberdir.

Kendi yolunda mücadele edenlere Allah;

a) Basiretlerini (ufuklarını) açarak yollarını göstereceğini,

b) İyi davrananlarla da beraber olduğunu bildirmektedir.

 

44) Nahl 92 / 276 - Bir topluluk diğer bir topluluktan daha üstün oluyor diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve aldatma aracı edinip de ipliğini sağlamca büktükten sonra çözen o kadın gibi olmayın, Allah bununla (Ahde vefa ile) sizi imtihan etmektedir. O, hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size mutlaka açıklayacaktır.

Yenseler de yenilseler de müslümanlar;

a) Kararlı olmalı ve asla dağılmamalı,

b) Ne emekler verilerek oluşan birlik ve beraberlik ipi bağlamaya, bozmak ve dağıtmak da  sarılmış ipi geri açmaya benzer,

c) Dağılarak şerefi üstün gelenlerin yanında değil birleşerek Allah? ın yanında aramalıdırlar.

 

45) Hadid 27 / 540 - ... Bir de (sırf ibadete koyulmak olan) Ruhbaniyet ki bunu onlar icat ettiler. Biz onu üzerlerine farz kılmamıştık, ancak Allah rızasını aramak için (bu icadı) yaptılar sonra da ona gereği gibi riayet etmediler (Ruhbaniyete; teslisi, ittihadı ve küfrü ilâve ile onu zayi ettiler), biz de içlerinden iman etmiş olanlara mükâfatlarını verdik, çokları ise yoldan çıkmış fasıklardır (kâfirlerdir).

Allah? ın rızasını kazanmak için malı ve evliliği hor görerek, çileyi kutsayarak, insanların fitnesinden kaçıp, dünyadan el etek çekip sırf ibadete koyulmak olan Ruhbanlığı Allah emretmemiştir.

Buna karşı aşağıdaki ayete göre mücadele etmelerini istemiştir.

 

46) Tevbe 29 / 190 - Kendilerine kitap verilenlerden Allah? a da ahiret gününe de inanmayan, Allah ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyen kimselerle, bunlar zelil ve hakir bir halde kendi elleri ile cizye verinceye kadar savaşın.

 

47) Bakara 193 / 29 - Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın, şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık ve saldırı yoktur.

İslam? ın aleyhine çalışan fitne unsurları oldukça;

a) Kıyamete kadar durmaksızın mücadeleyi Allah emretmektedir.

b) Ancak düşman savaştan vazgeçerse artık mücadelenin yerini barış alacak ve mücadele sadece zalimlere karşı devam edecektir.

 

48) Tevbe 111 / 203 - Allah yolunda savaşıp düşmanları öldüren ve öldürülen mü?minlerin, canlarını ve mallarını Allah cennet kendilerinin olmak karşılığında satın almıştır...

Cennet ilanı;

Allah cennet karşılığında şehit ve gazilerden;

a) Canlarını ve mallarını satın almıştır.

b) Bu durumda hala Allah? tan başkası adına koşturmaca bir ihanettir.

 

49) Al- i İmran 169 / 71 - Allah yolunda öldürülenleri (şehitleri) ölüler sanmayın. Doğrusu onlar Rableri katında diridirler, cennet meyvelerinden rızıklanırlar 170) Onlar Allah? ın kendilerine verdiği ihsandan (şehitlik rütbesinden) dolayı neşeli haldedirler ve arkalarından kendilerine şehitlik rütbesi ile katılamayan mücahitler hakkında şunu müjdelemek isterler; onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklar. 171) Onlar Allah? tan gelen bir nimet ve daha üstün bir ihsan sebebi ile sevinirler ve mü?minlerin mükâfatını Allah? ın zayi etmediği neşesi içinde bulunurlar.

Allah yolunda öldürülen şehitlerin ilahi aşka tutulduklarını iyi bilmeli;

a) Yine ölü olmadıkları,

b) Rableri katında diri oldukları,

c) Cennet meyvelerinden rızıklandıkları,

d) Amellerinin zayi olmayışı ve şehitlik rütbesinden dolayı neşeli oldukları,

e) Ayrıca bu şehitlerin şehit olamayan mücahit kardeşleri için de korkunun ve mahzunluğun olmayacağını müjdelemek istedikleri haber verilmektedir.

Not: İslam?i hizmet ve cihad da mağlubiyet diye bir şey yoktur. Çünkü;

a) Şehitte gazi de Allah katında kazançlıdır.

b) Şehit tarihin kalbidir.

c) Şehitlik diriliktir,

d) Şehit, Allah ve Resulüne olan aşk ve şevki ile ölüme yürüyüşü ve kanı ile toplumun diriliğine sebeptir,

e) Şehit verdikçe toplum diri kalır, şehit vermezse toplum da ölür.

 

50) R. Salihin C 3- S 103- No 1350 ( Ebû Dâvud ) Enes (r.a)?den Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: Siz müşriklere karşı mallarınız, canlarınız ve dillerinizle cihad ediniz.                 

H. Ş. göre müslümanlar,

a) Yer, zaman ve şartlara göre mallarını infak etmeli,

b) Yerine göre canlarını vermeli,

c) Yerine göre eğitim, öğretim, basın ve yayınla İslam? a hizmet etmelidirler.  

 

51) R. Salihin C 3- S 101- No 1344 ( Buhari ? Müslim ) Ebu Musa (r.a)? den bir kişi Peygamberin (sav) yanına gelerek: Ya Resulullah, adam var ganimet için savaşır, adam var şöhret kazanmak için savaşır, adam var cesaretini gösterip mevki kazansın diye savaşır.

Diğer bir rivayette; Kahramanlık satmak için veya kabile (kavim) tutkunluğu sebebiyle savaşır.

Bir başka rivayette; Kini, kızgınlığı sebebiyle savaşır, bunların hangisi Allah yolunda savaşmış olur? diye sordu.

Allah Resulü: Allah? ın sözü (hükmü ve dini) üstün olsun diye savaşan kimse Allah yolunda savaşmış olur buyurdu.

H. Ş. göre Allah yolundaki mücadelenin;

a) Ganimet,

b) Şöhret,

c) Mevki,

d) Kahramanlık,

e) Irk,

f) Kin veya intikam için değil,

g) Bilakis Allah? ın dini üstün olsun diye yapılması gerektiği bildirilmektedir.

 

52) R. Salihin C 3 - S 84 - No 1304 ( Buhari ) Ebu Abs Abdurrahman b. Cübeyr (r.a)? den Peygamber (sav) şöyle buyurdu:  Allah yolunda iki ayağı toza bulanan kula (cehennem ateşi çarpmaz).

H. Ş. göre İslam?a hizmet yolunda iki ayağı toza bulanan kula cehennem ateşi dokunmaz müjdesi verilmektedir.