KONUYU OKU
44. KEŞKE TAVRI
Keşke Dememek İçin Ne Yapmalı?

KEŞKE DEMEMEK İÇİN NE YAPMALI?

 

A) Dünya ve ahireti birbirinden ayırmadan geleceğe hazırlanmak için iyi bir strateji (gelecek) bilincine sahibi olunmalıdır. Çünkü dünya ahiretin bir tarlasıdır.

 

Bunun için Allah’ın El-Basir isminden faydalanmalıdır.

1) İslam’a inanan ve ahirete hazırlanan herkes Allah’ ın rızasını kazanmak için bilerek veya bilmeyerek strateji sahibi olur,

 

2) İnsan yaşadığı zamana göre değil, dünya ve ahiret için yaşayacağı zor günlere göre hazırlanmalıdır.

 

3) Strateji eksikliğinden kaynaklanan hatalar;

a) Hemen bir işin başında tartışmak ve önünü bir nevi tıkamak,

b) Plan ve prensip varken plansızlığa talip olmak,

c) Küçük bahanelerle gücenmek ve işin ortasında bırakıp gitmek,

d) Konuşurken aniden parlamak ve pire için yorgan yakan bir tavra girmek,

e) Diyalog eksikliği, görgüsüzlük ve geçimsizlikle ün yapmak,

f) Egoist ve kavgacı tavırla şerrinden kaçınılan biri olmak,

g) Tembellikle okumamak veya meslek edinmemek,

h) Toplumun göremediği veya hazır olmadığı işleri konuşmak veya yapmak,

ı) Lüzumsuz yere şimşekleri üzerine çekmek ve muhalefet oluşturmak,

i) Her seferinde acele karar vererek özür dileyeceği işleri yapmak,

j) Hırsızlık, fuhuş, kumar, cinayet gibi işlere karışmak veya buna benzer işlerde damga yemek veya tüccar ise hilecilik veya pahalıcılıkla ün yapmak, kurbağa gibi çamura atlamaktır.

k) Önemli bir problem karşısında çok yönlü düşünmeden evet veya hayır demek veya hayırlı bir işte bile olumsuz bir tavır takınmak veya bozgunculuk çıkarmak,

l) Tedbirsiz ve plansız yapılan ve en küçük bir polemikte bile dağılan bir grupta veya çalışmada yer almak, olur-olmaz kavgalar yapmak,

m) Daha İslam’ ın özünü bilmeden ve her an gelmekte olan bozguncu ortamı göremeden tek yönlü bilgilerle fes, şalvar, cübbe vs. kıyafetlerle İslam’ ı özleştirmek ve yasaklarla karşılaşınca geri adım atarak şekil değiştirmek. Hâlbuki her inanç ve iddiayı geri adım atmayacak şekilde dikkatli yapılmalı, kapalı kapılara, olmayacak işlere zamansız yere ve boşuna zorlamamalıdır.

 

4) Çaresizliğe düşmemek ve ileri de şöyle veya böyle yapsaydım dememek için akıllı insanların aklından yararlanmalı ve herhangi bir konuda mutlaka birden fazla seçenek oluşturmalıdır.

 

5) Gönül istiyor ki strateji (gelecek bilinci) çocuklara buluğ çağından önce verilmeli ki telafisi mümkün olmayan hatalar yapılmasın, emekler ve nesil boşa harcanmasın.

 

B) Strateji sahibi insan;

 

Dünyası da ahireti de dengelidir ve olayların akışından hareketle daima geleceği ufuk ötesinden seyreder. Örnek verecek olursak;

a) Evi ve işyeri ile asla bozuşmaz,

b) Çıktığı kapıyı hızlı kapamaz,

c) Su içtiği kuyuya tükürmez, nankörlük ve ihanet yapmaz,

d) Kadri kıymet bilir ve küçük bir kusurla dahi kardeşliği bitirmez bilakis güçlendirir,

e) Geri adım atmayacağı şekilde dikkatli konuşur ve kibar davranır,

f) Sahip olduğu nimetleri bilir ve taşkınlık yaparak onları kaybetmez,

g) Yeni bir iş bulmadan eski işinden ayrılmaz,

h) Hayır konusunda hiçbir fırsatı kaçırmaz,

ı) İnatçılıkla dünyayı kendine zindan etmez,

i) Kendini sevenleri mahcup etmez, adi işlere yaklaşmaz,

j) Her yerde kendi seviyesini ve konumunu bilir,

k) Uyarılınca artık bir hatayı sürdürmez,

l) Bitmeyecek istek ve arzuların peşinde boşuna yorulmaz,

m) Geçmiş olayları analiz yaparak bu tecrübelerle başarıyı hep gelecekte arar,

n) Şimşekleri üzerine çekmez, öfke oluşturacak ve yuh çektirecek işlere girişmez.

o) Arı gibi topluma kazanç sağlayan insanların moralini bozmaz vs.

 

C) Stratejik bilinçte uzmanlaşanlar;

 

a) Hedefleri için tartışma konularına takılıp kalmazlar,

b) Olumlu bir tutumla insan ilişkilerine çok önem verirler,

c) Zamanı ve şartları iyi kullanırlar ve toplumdan kopmazlar

d) Ferdi, grupsal, kurumsal ve evrensel münafık tavırları iyi bilir ve tedbirli olurlar,

e) Strese ve zevklerine mağlup olmazlar,

f) Beceri ve güdülerini geliştirerek lidersi bir kişilik kazanırlar,

g) Başarısızlığı er geç yenerler çünkü hiçbir sorunda pes etmezler,

h) Hep ileri bir görüşle olayları değerlendirirler ve hiçbir işi ertelemezler vs.

 

D) Stratejide uzmanlaşarak;

 

a) Yolları, okulları, hastaneleri yıllar sonrasına cevap verecek şekilde yapar,

b) Her alanda gerekli elemanları nüfus artışına göre hazırlar ve ona göre yatırım yapar,

c) Komşu şehir veya ülkelerle dostluk ve ticareti geliştirir,

d) Kötü olayları bir pisliğe benzeterek üzerine sıçratmadan kurutmaya terk eder,

e) Geleceğe dönük önemli olaylarda yer alırlar,

f) Ne kadar seçenek olsa da bir seçenek, bir kolay çıkış yolu daha arar,

g) İyilik gördüğü insanlara hep şükranla yaklaşır,

h) Köpeğin bile saldırdığı değil köpeğin koruduğu bir kişiliği kazanır,

ı) Neyi nerede bulacağını, ekonomik ve siyasal yönden dünyanın nereye doğru gittiğini, hayatın neler gerektirdiğini çok iyi bilir ve geleceği görür, ona göre planlar yapar ve geleceği kontrole almaya çalışır.

 

Sonuç olarak Unutulmamalı ki gelecek planı olmayanlar hata üstüne hata yaparak taraftarlarını inciten bir liderde veya cemaatini dağıtan bir âlimde tam bir strateji bilinci yok veya eksiktir. Bir ihanet karşısında Hz. Ömer’ in: “ Bunu bana bırak Ey Allah’ ın Resul’ ü “ demesine karşılık Hz. Peygamberimizin daha da ileriyi görerek “ Dur ya Ömer. “ demesinde ince bir strateji olduğunu unutulmamalıdır.

 

Bu nedenle fert veya toplum olarak hayatın her alanında olayların gelişine ve eski tecrübelere bakarak suların sulara benzemesi gibi olaylarında olaylara benzeyeceğini bilmelidir. Örneğin gemi delindikçe battığı gibi toplumda da kötülük yayıldıkça ve bana ne tavrı arttıkça toplumun da batacağını bilmelidir.

 

Toplumların sorun ve ihtiyaçlarında ahireti unutmadan ortalama en az 20, en fazla 50 yıl, hatta daha fazla yıl sonrasını düşünerek ve planlayarak bilim, teknik, kültürel, siyasal, şehirleşme ve uluslararası ilişkilerde planlı hareket etmelidir. Bunun için bilgi ve diyaloga çok önem vermelidir.

 

Ayrıca ekonomik, kültürel ve siyasal olaylara bakarak Batı’ nın, Ortadoğu’ nun, Asya ve Orta Asya’ nın, Uzak Doğu’ nun, Afrika’ nın ve İslam coğrafyasının nereye doğru gittiğini görebilmeliyiz. Denizden haberi olmayan balıklar gibi değil denizi tüm özelliklerini iyi bilen denizciler veya dağları iyi bilen avcılar gibi olmalıyız.

 

Not: Tedbir açısından yabancıların üzerimizde oynayabileceği oyunları ve stratejileri de bilmeliyiz. Ama daha önemlisi adam olalım, oyuna ve oyunculara fırsat vermeyelim derken çizilen oyun ise belki gerçekleşir belki gerçekleşmez. Ama bilip tedbir alınmalıdır. Bu oyun ise;

 

Özellikle İngiliz, ABD ve İsrail’ in gelişme, özgürlük, Ortadoğu’ ya demokrasi propagandalarının gerisinde uygulamak istediği Büyük Ortadoğu Projesinin yani Büyük İsrail Projesidr. Özetle üç safhadan oluşan çok tehlikeli bir oyun olduğunu da bilmeliyiz. Bu safhalar;

 

1) Arzu’l Mevud’ u gerçekleşmesi için çalışılacak ve bunun engellenmesine fırsat verilmeyecek, İsrail’ in güvenliği sağlanacak, hedefe ulaşıncaya kadar müslümanlarla barış yapma davaya ihanet sayılacak. Örneğin bu nedenle barışa yanaştığı için İsrail Başbakanlarından olan İzhak Rabin haham olan Yigar Amir tarafından ihanet suçlaması ile öldürülmüştür.

 

2) Ortadoğu ve Orta Asya’ nın en başta su, petrol ve diğer enerji kaynakları Amerika’ nın kontrolüne geçirilecek,

 

3) İslam coğrafyasına terör bahanesiyle girilip böl, parçala, yönet prensibinden hareketle katliamlar, ırk ve mezhep çatışmaları ile sarsarak güçsüzlük, korku, endişe, yokluk ve sefaletin egemen olduğu yerler olmaya doğru itilecek. Bunun için Türkler, Kürtler, Aleviler, Sünniler, Araplar, Acemler birbirine düşürülecek ve bu bölgeler fakirleştirilerek İsrail’ in dışında hiç bir ülkenin güçlenmesine fırsat verilmeyecek.

 

Bu tehlikeye karşı müslümanım diyen herkes;

1) Düşmanlarına karşı büyük bir yem değil birleşmiş bir akıl ve güç olarak Allah ve Resul’ ü aşkına yeniden kaynaşmalı, yardımlaşmalı, kesinlikle siyonist ve haçlılara zagarlık yapmamalı,

2) Rasulüllah’ın Havz-ı Kevserinde buluşmak için kimsenin oyununa alet olmamalı ve mümkünse bozguncuların oyununu bozmalı.

3) Müslümanlar birbirlerine karşı kesmeyen tahta kılıçlar gibi olmalı,

4) Irkçılık ve mezhep ayırımını fitne yapmada değil, Allah’ ın rızasını kazanmak için; takvada ve İslam’ a hizmette birleşmeli ve Allah’a yakın olmak için hayırlarda önde koşmalıdır.

 

NOT: Bu çalışmayı tekrar tekrar okurken veya okuturken ya kendimizin, ya ailemizin, ya da hiç olmazsa bir fazla insanın ebedi hayatını kurtarmak için sorumluluk yüklenmemiz gerektiğini unutmamalıyız.