KONUYU OKU
30. SAPAN VE SAPTIRANLAR
Sapan Ve Saptıranlar

SAPAN VE SAPTIRANLAR

 

1) Tevbe 34 / 191 - Ey iman edenler! Gerçekten Yahudi bilginleri ve Hıristiyan rahiplerinin çoğu insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan çevirirler...

 

Yahudi hahamlarının ve Hıristiyan rahiplerinin çoğu gelirlerini ve konumlarını;

      a) İnsanları saptırma ve sömürme üzerine kurmuşlar,

      b) Pastayı kimseye kaptırmamak için tedbir olarak özerklik ve dokunulmazlık zırhına bürünerek kurumsallaşmışlar ve çok da yol almışlardır.

      c) Bu yanlış ve acıklı duruma düşmemek için hem sömürülen hem de saptırılan insanları gözleyerek aynı duruma düşmemeye çalışmalıyız.

 

2) Nuh 23 / 570 - Bir de (ileri gelenler yardakçılarına) şöyle dediler: Sakın ilahlarınızı bırakmayın...

 

Peygamberlere karşı gelen küfür öncüleri destekçilerine sakın ilahlarınızı bırakmayın demek suretiyle saptırarak;

      a) Hem çıkarlarını,

      b) Hem de bulundukları konumu kaybetmek istememişlerdir. 

 

3) İbrahim 3 / 254 - Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya işte onlar ( haktan ) uzak bir sapıklık içindedirler.

 

Allah’ tan uzak bir sapıklık içinde olanlar;

      a) Dünya hayatını tercih edenler,

      b) Allah yolundan alıkoyanlar,

      c) Şeytanla birlikte insanların Allah yolundan eğrilmesini ve sapmasını isteyenler.

4) Lokman 20 / 412 - Görmediniz mi göklerde ve yerde ne varsa Allah sizin emrinize verdi? Nimetlerini açık ve gizli olarak size bol bol ihsan etti, yine de insanlar içerisinden hiçbir bilgisi hiçbir yol göstereni ve hiçbir aydınlatıcı kitabı olmadığı halde Allah hakkında tartışan kimseler vardır. 21) Onlara Allah’ ın indirdiğine uyun denildiği zaman hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola (babalarımızın yoluna) uyarız derler, ya şeytan babalarını alevli ateşin azabına çağırıyorduysa da mı (onlara uyacaklar?) 22) Kim Allah’ a onu görür gibi ibadet ederek kendisini ona teslim ederse, gerçekten o en sağlam kulpa yapışmış olur, zaten bütün işlerin sonu Allah’ a aittir.

 

Allah genellikle tüm nimetleri insanların hizmetine vermesine rağmen;

      a) Yine de insanların birçoğu delilsiz ve bilgisiz olarak Allah hakkında tartışmaktadırlar,

      b) Bazı gelenekçiler; Kur’an’ a uymaları istenince dinlemeyip cehenneme götürecek dahi olsa adetleri gereği babalarının yolunu körü körüne takip ederler.

      c) Aklını kullananlar ise araştırarak Allah’ a teslim olur ve onu görür gibi ibadet ederek sağlam bir kulpa yapışmış olurlar.

 

5) Enam 119 / 142 - Gerçekten birçokları bildiklerinden değil yalnız nefis arzusu ile halkı sapıklığa düşürüyorlar, muhakkak ki Rabbin haddi aşanları çok iyi bilir.

 

İnsanların çoğu yüzeysel olarak bilmelerine rağmen nefsi arzularının ağır basması nedeniyle halkı sapıklığa düşürürler ancak yapmakta olduklarını Allah da bilmektedir.

 

6) Nisa 27 / 82 - Allah sizin tevbelerinizi kabul etmek ister, hâlbuki şehvetlerine uyanlar sizi doğru yoldan büyük bir meyille harama götürmek isterler.

 

Allah inananların;

      a) Tevbelerini kabul etmek istemektedir,

      b) Fakat şehvetlerine uyanlar ise inananları büyük bir arzu ile yoldaşlarını çoğaltmak için harama götürmek isterler.

 

Şehvet bağımlıların özellikleri ise;

      a) Çok basit düşünceli, aceleci ve ikiyüzlüdürler,

      b) Akıllarını iyi kullanamazlar ve doyumsuzdurlar,

      c) Hayatlarında ve sahip olduklarında bereket görülmez,

      d) Suçluluk, tedirginlik ve duyarsızlık arasında gelip giderler,

      e) Mide ve uçkurlarına bağlıdırlar,

      f) Merhamet duyguları azaldığından ömürlerini acımasızca harcarlar,

      g) Din ve ahlaka tahammül edemezler,

      h) Aşağılık duygularını kapatmak için hep alay ederler,

      ı) Namus avcılığı ile kadınlık ve annelik vasfını yıkmaya çalışırlar,

      i) Yalnızlıklarını gidermek ve avenelerini arttırmak için çalışırlar,

      j) Başlarına bir musibet gelmedikçe kolay kolay uslanmazlar.

      k) Çal oynasın, vur patlasın havasına giderler,

      l) Eleştirilmekten korktukları için; oldukça saldırgan görünürler,

      m) Çevrelerinden pek sevgi ve saygı görmezler,

      n) Hemen tövbe edip dönmezlerse bedenleri çabuk yıpranır ve çabuk ölürler.

 

7) Araf 45 / 155 - Ki onlar Allah yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve ahireti tanımayanlardır.

 

Ahireti tanımayanlar başkalarını da saptırmak için genellikle;

      a) Kur’an da çarpıklık ararlar,

      b) Böylelikle insanları Allah yolundan alıkoymaya çalışırlar.

 

8) Hud 19 / 222 - O zalimler ki Allah yolundan çevirirler, onu eğriltmek isterler, bunlar ahireti inkâr edenlerdir.

 

Zalimler;

      a) Bir yandan ahireti inkâr ederler,

      b) Diğer yandan önce Allah’ ın yolundan çevirirler, sonra da iyice saptırmak isterler.

 

9) Sebe 38 / 431 - Ayetlerimizi reddetmek için yarışırcasına gayret sarf edenler ise onlar cehennem azabına hazırlanmışlardır.

 

Bilinmeli ki Kur’an’ ı reddetmek için yarışanlar aslında azap için yarışmaktadırlar.

 

10) Tevbe 67 / 196 - Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil) birbirlerindendir, onlar kötülüğü emreder, iyilikten alı koyar ve cimrilik ederler, onlar Allah’ ı unuttular Allah’ ta onları unuttu, çünkü münafıklar fasıkların ta kendileridir.

 

Dikkatle izlersek erkek ve kadın münafıklar müslüman gibi görünseler de;

      a) Kötülük yapma,

      b) Cimrilik etme,

      c) İyilikten alıkoyma ve yasaklama konusunda birbirlerine yardımcıdırlar.

      d) Onlar Allah’ ı unuttuğu için Allah da onları unutarak kıymet vermemektedir. 

 

11) Sebe 31 / 430 - O küfredenler; biz ne bu Kur’an’ a ne de önceki kitaplara asla inanmayız dediler, fakat sen o zalimleri Rablerinin huzurunda tutuklanmış birbirlerine söz atarlarken bir görsen, düşük olanlar büyüklük taslayanlara; siz olmasaydınız muhakkak biz iman ederdik derler. 32) Büyüklük taslayanlar düşüklere; size hidayet geldikten sonra biz mi sizi ondan çevirdik, hayır, siz kendiniz suçlu idiniz derler. 33) O düşükler de büyüklük taslayanlara; hayır derler, gece gündüz işiniz hilekârlıktı, çünkü siz bize Allah’ ı inkâr etmemizi, ona ortaklar koşmamızı emrederdiniz, bunlar azabı görünce hepsi pişmanlıklarını (dertlerini) içlerine atarlar, biz o küfredenlerin boyunlarına (ateş) tomruklarını takarız, onlar ancak yaptıklarının cezasını çekerler. 34) Biz hangi memlekete bir uyarıcı göndermişsek, mutlaka oranın bolluk ve refahtan şımarmış kişileri: “ biz, sizin görevlendirildiğiniz şeyi inkâr ediyoruz “ demişlerdir.    

 

Kur’an’ a ve önceki kitaplara inanmayan zalimler o gün Rablerinin huzurunda tutuklanmış olarak birbirlerine söz atacaklar,

a) Sapanlar saptıranlara; “ siz olmasaydınız muhakkak biz iman ederdik ” diyecekler,

b) Saptıranlar sapanlara;

                  a) Size hidayet geldikten sonra biz mi sizi ondan çevirdik,

                  b) Hayır, siz kendiniz suçlu idiniz derler,

      c) O sapanlar da saptıranlara;   

                  a) “ Hayır, gece gündüz işiniz hilekârlıktı,

                  b) Çünkü siz bize Allah’ ı inkâr etmemizi,

                  c) Ona ortaklar koşmamızı telkin ederdiniz ” derler.

      d) Bunlar azabı görünce hepsi;

                  a) Pişmanlıklarını, dertlerini içlerine atacaklar,

                  b) Ve hep birlikte elem verici azaba gideceklerdir.

                  c) Çünkü dünyada iken maddi güçlerine güvenerek taşkınlıkla peygamberleri reddetme de öncülük yapmışlardır.

      e) Dikkat edilirse bu uyarılarla acı sonuç anlaşılmakta ve ahirete mazeret kalmamaktadır.

 

12) Enam 116 / 141 - Eğer yeryüzündeki insanların çoğuna uyacak olursan seni Allah yolundan saptırırlar...

 

Evrensel bir cehalet nedeniyle;

      a) İnsanların çoğuna uyacak olursan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü bunlar;

                  a) Araştırmadan ve kulaktan dolma bilgilerle hareket ederler,

                  b) İnatla olmayacak şeyler isterler,

                  c) Kendilerini üstün görürler,

                  d) Yalan, zan ve telkinle hem kendilerini, hem de kendine uyanları etkileyebilirler.

      b) Bu nedenle sapıtmış ve batıla dalmış çoğunluğa değil vahye uymalıdır.

 

13) Nisa 85 / 90 - … Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur…

 

Kim kötü bir işe öncülük ederse veya sebep olursa işlenen günahtan ona daima bir pay vardır. Aklını kullanan bir müslüman da temiz olarak geldiği bu dünyadan temiz olarak gitmenin yolunu aramalıdır.

 

14) Hud 98 / 232 - Firavun kıyamet gününde kavminin önüne düşecek ve onları çekip ateşe götürecektir, varılacak yer ne kötü yerdir.

 

Firavun ve Firavun gibi Allah yolundan saptıran en küçük sorumluluk sahibinden en büyük lidere kadar herkes;

      a) Saptırdığı insanların önüne geçecek ve onları cehenneme götürecektir.

      b) Bu saptıran kişi;

                  a) Bir baba,

                  b) Bir eğitimci,

                  c) Sözde bir bilim adamı,

                  d) Batıl bir din adamı,

                  e) Bir idareci vs. olabilir. Bunu göz önüne alarak yaşamalıdır. Çünkü her milleti saptırıcı bir lideri veya bilim adamı veya fizoloflar olmuşsa saptırdığı insanların önüne geçecek onları Firavun gibi o da cehenneme götürecektir.

 

15) Araf 38 / 154 - Allah kıyamette kâfirlere, sizden önce insan ve cinden gelip geçen ümmetlerin bulunduğu ateşin içine girin buyuracak, her ümmet girdikçe yoldaşlarına lanet edecektir, hepsi bir biri ardından cehennemde toplanınca, bağlılar öncüleri için şöyle diyecek:  Ey Rabbimiz, bizi bunlar saptırdılar, bunlara iki kat azap ver, her birinize iki kat azap var fakat bilmiyorsunuz buyurulur.

 

İnsanlar ve cinler grup grup cehenneme girdikçe sapanlar;

      a) Kendilerini Kur’an’ dan uzaklaştıranlara lanet edeceklerdir,

      b) Ve “ Rabbimiz bu saptıranlara iki kat azap ver “ diyeceklerdir.

 

16) Zuhruf 67 / 493 - O gün Allah’ a karşı gelmekten sakınanlar dışında dost olanlar (dahi) birbirlerine düşman kesilir.

 

Kıyamet gününde;

      a) Birbirini haramdan, şüpheliden ve şirkten korumaya çalışan arkadaşlar birbirlerine ebediyen dost olarak kalacaklardır,

      b) Birbirlerini ibadetlerden uzaklaştırmaya, şirke ve günahkârlığa çekenler ise birbirlerine ebediyen düşman kesileceklerdir.

      c) Bu nedenle dost dikkatli seçilmelidir.

 

17) Fussilet 29 / 478 - Kâfirler cehennemde şöyle diyecekler: Ey Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster de onları ayaklarımızın altına alalım, en aşağı düşenlerden olsunlar.

 

Cehenneme giren sapanlar: “ Ya Rabbi bizi saptıran ve ahiretimizi heder edenleri bize göster de onları ayaklarımızın altına alalım “ diyecekler.

 

18) Bakara 166 / 24 - O zaman küfür öncülerinin arkasından gidenler görecekler ki arkalarına düşüp uydukları kimseler kendilerinden hızla uzaklaşmıştır, hepsi o azabı görmüştür ve aralarındaki bağlarda parçalanıp kopmuştur 167) Ve öncülere tabi olanlar şöyle demektedir: Ah! Bizim için dünyaya bir dönüş olaydı da onlar bizden ayrılıp uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık, işte böylece Allah onlara bütün yaptıklarını hasret ve pişmanlıklar halinde gösterecektir ve onlar ateşten çıkarılacak değillerdir.

 

Sapanlar kıyamet gününde saptıranların;

      a) Kendilerinden hızla uzaklaştıklarını ve sözde dostluklarının koptuğunu görecekler,

      b) Büyük bir üzüntü ile “ Ah! Keşke bizim için dünyaya dönüş olsaydı da biz de onlardan uzaklaşsaydık ” diyecekler.

      c) Ama ne acı ki her iki grupta ateşten çıkarılmayacaktır.

      d) Bu sahneyi şimdiden görüp tedbirli yaşamalıdır.

 

19) Ahzab 66 / 426 - Yüzleri ateşe evirilip-çevrildiği gün, eyvah bize, keşke Allah’ a itaat etseydik, peygambere de itaat etseydik derler. 67) Ey Rabbimiz, biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar derler. 68) Rabbimiz onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lanetle rahmetinden kov (derler).

 

Sapan ve saptırılanların yüzleri ateşte yanarken:

      a) Keşke Allah’ a ve peygambere itaat etseydik,

      b) İslam’ ı bilmeyen reislerimize, büyüklerimize uymasaydık diye çok acı bir şekilde üzülürler.

      c) O sözde büyüklerimize;

                  a) İki misli azap ver,

                  b) Büyük bir lanetle lanetle,

                  c) Onları rahmetinden kov derler.

 

20) İbrahim 21 / 257 - (Kıyamet gününde) hepsi Allah’ ın huzuruna çıkacak ve zayıflar o büyüklük taslayanlara diyecekler ki biz sizin tabilerinizdik, şimdi siz Allah’ ın azabından her hangi bir şeyi bizden savabilir misiniz? Onlarda diyecekler ki ne yapalım Allah bizi hidayete erdirseydi biz de sizi doğru yola iletirdik, şimdi sızlansak da sabretsek de birdir, çünkü bizim için sığınılacak yer yoktur.

 

Kıyamet gününde huzuru ilahide sapanlar saptıran büyüklerine;

      a) Dünyada size uyanlardık,

      b) Şimdi siz Allah’ ın azabından herhangi bir şeyi bizden savabilir misiniz? diye faydası olmayacak bir hesabı sorarlar.

     

      Not: Bu ayet üzerinde çok çok düşünmelidir.      

 

21) Maide 105 / 124 - ... Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez.

 

İnananlar;

      a) Sürekli Kur’an’ ı araştırmalı ve Kur’an’ a göre şahsiyet kazanmalı,

      b) Hidayet üzere yaşamak için de Allah’ a dua etmeliler,

      c) Böyle oldukça da sapıtanlar inananları saptıramazlar. 

 

Not: Toplum her ne kadar etkili olsa da fert doğru yolda oldukça ve bozulmayı da benimsemedikçe yani ferdi kararı olmadıkça toplumun hiçbir şey yapamayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle etkilenen değil etkileyen bir kişilik kazanmalıdır.

 

SAPTIRANLARIN DÜNYADAKİ PSİKOLOJİK VE SOSYAL ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

SORUSUNA BU AYETLER IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

1) Saptıranlar saptırdığı insanların hem mallarından yararlanır hem de onları saptırır,

2) Saptıranlar menfaatlerinin devamı için saptırdığı insanlara “ sakın yolunuzu bırakmayın ” derler,

3) Dünya hayatını tercih ederler,

4) İnsanları Allah’ ın doğru yolunda alıkoyarak eğrilmelerini, sapmalarını arzu ederler,

5) Hiçbir bilgileri, yol göstericileri, aydınlatıcı kitapları olmadığı halde tartışırlar, genellikle yanlış da olsa babalarının yolunu tercih ederler,

6) Bildiklerinden değil heva, heves ve şehvetleri uğruna insanları saptırırlar,

7) Ahireti tanımazlar,

8) İslam’ da hep çarpıklık ararlar ve ondan alıkoyarlar,

9) Ayetleri reddetmek için yarışırcasına mücadele ederler,

10) Allah’ ı unuttukları için cimrilik ederler, kötülüğü emrederler ve iyilikten alıkoyarlar,

11) Genellikle bolluk ve refahtan dolayı şımarmış gururlu kimselerdir,

12) Daima cahil bir çoğunluğu teşkil ederler,

13) Her kötülükte mutlaka bir parmakları vardır,

14) Kötülükte ve günahta birleşirler,

15) Daima topluma yön verecek bir mevkii elde etmeye çalışırlar, ellerinde olanı ise bırakmak istemezler ve kötüye kullanırlar.

 

SAPTIRANLARIN AHİRETTEKİ DURUMLARI NELERDİR? SORUSUNA

BU AYETLER IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

1) Mahşerde saptırdıkları insanlar saptıranlara “ siz olmasaydınız biz iman ederdik “ derler,

2) Yine bu saptırılan insanlar “ sizin işiniz gücünüz hilekârlıktı, siz Allah’ ı inkâr etmemizi ona ortaklar koşmamızı emrederdiniz “ derler,

3) Mahşerde saptıranlar saptırdığı insanların önüne geçerek onları cehenneme götürecekler,

4) Saptırılan her grup her ateşe girdikçe saptıranlara lanet eder,

5) Saptırılanlar saptıranlara iki kat azap verilmesini isterler,

6) Saptırılanlar “ Ey Allah’ ım saptıranları göster, onları ayaklarımızın altına alalım da aşağı düşenlerden olsunlar “ derler,

7) Azabı görünce saptıranlar saptırdıklarından uzaklaşırlar ve aralarındaki tüm bağlar kopar,

8) Saptırılanlar “ keşke dünyaya dönüş olsa da bizde bunlardan uzaklaşsaydık “ derler,

9) Saptırılanlar “ keşke Allah’ a, peygambere itaat etseydik, reislerimize, büyüklerimize uymasaydık, bunlar biz saptırdı, Ya Rabbi bunlara iki kat azap ver ve büyük bir lanetle onları lanetle “ derler,

10) Saptırılanlar saptıranlara “ size uymuştuk, azabı bizden savabilecek misiniz? ” diye bağırırlar, saptıranlar da Allah’ a iftira ederek “ Allah bizi hidayete erdirseydi biz de sizi doğru yola götürürdük, artık yapacak bir şey yok “ derler.

 

O ZAMAN KİM DOĞRU VE KİMİ ÖRNEK ALALIM?

 

1) Yasin 3 / 439 - Sen şüphesiz peygamberlerdensin 4) Doğru yol üzerindesin.

 

2) Ahzab 21 / 419 - Gerçekten Allah’ ı, ahiret gününü arzulayanlar ve Allah’ ı çok zikredenler için size Allah’ ın Resulünde Allah’ ın hoşnutluğunu sağlayan, takip edeceğiniz pek güzel bir örnek vardır.

 

Her müslüman;

a) Rabbimiz peygamberimize “ şüphesiz sen peygamberlerdensin ve doğru yol üzerindesin “ buyurduğu için müslümanım demekle yetinmemeli ve onu örnek almalıyız.

b) Zamanımızı saate bakıp anladığımız gibi her yönü ile peygambere bakıp nerede uyup nerede uymadığımızı görüp uymayan yerlerimizi düzeltmeliyiz.

c) Bu kadar hayati bir meselede keyfimize göre hareket etmemeliyiz.

 

İNSANLARIN HZ. PEYGAMBERİMİZİ ÖRNEK ALMAZSA DÜŞECEĞİ ACI DURUM

 

1) Nahl 24 / 268 - Onlara Rabbiniz ne indirdi denilince, onun indirdiği öncekilerle ilgili masallardır derler 25) Kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak yüklenmeleri ve bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarından bir kısmını da taşımaları için böyle derler, dikkat edin sırtlayacakları o yükler ne kötüdür.

 

Saptıranlar kıyamet gününde;

      a) Hem kendilerinin,

      b) Hem de saptırdıkları insanların günahlarını çok kötü ve helak edici bir şekilde yükleneceklerdir.

 

2) Mülk 10 / 561 - Ve şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennem mahkûmları arasında olmazdık derler.

 

Allah’ ı, peygamberi ve Kur’an’ ı duymasına rağmen;

      a) Hayati bir mesele olarak araştırmadan gaflet içinde ölenler cehenneme girdikten sonra şöyle derler:

      b) Şayet kulak verip aklımızı kullansaydık bu acıklı azapta olmazdık diye ebedi bir üzüntüye düşeceklerdir. Marifet bunu şimdiden görüp iyi hazırlanmaktır.

 

      Bu konuda dileğimiz

      Bilerek veya bilmeyerek insanları İslam’ dan soğutmuş ve sapmalarına sebep olmuşsak;

      a) Hemen tevbe etmeli,

      b) Yaşıyorlarsa gerçekleri gidip hemen anlatmalı ve hidayetleri için dua etmeliyiz,

            c) Ölmüşlerse de onlar için hayır yapmalı ve yine dua etmeliyiz.