KONUYU OKU
ARAŞTIRMALAR (GÜNCEL KONULAR)
30- Kutlu Doğum Anısına Peygamberimizden Dersler

KUTLU DOĞUM ANISINA HZ. PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)

 

            A) Hz. Peygamberimize Hitaben:

           

Ahzab 45- Ey Peygamber! Seni (ümmetinden tasdik edip etmeyenler üzerine) bir şahit, (iman edenlere cenneti) bir müjdeleyici, (kâfirlere cehennemle) bir korkutucu gönderdik. 46- Hem Allah’ın dinine ve O’na ibadete O’nun izniyle bir davetçi, hem de nur saçan bir kandil olarak...

 

Hz. Peygamberimiz aklını kullanan ve hakka yönelenler için bir kandildir. Denizde deniz feneri ne ise insanlık için de Hz. Peygamberimiz ışık saçan bir yol göstericidir.

 

Enbiya 107- Seni de (Ey Resulüm) ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.

           

Kurumuş ovalar için yağmur gibi tüm gönüller için de Hz. Peygamberimiz gereklidir. Bu davada, kahrolsunlar sloganı olamaz ancak hidayet ve barış mücadelesi olabilir.

 

Ala 6- Bundan böyle, sana (Cebrail’in öğreteceği üzere) Kur’an okutacağız da unutmayacaksın, 7- Ancak Allah’ın (nesh edip de unutulmasını) dilediği müstesna... Çünkü O, aşikârı da bilir, gizliyi de...

 

Hz Peygamberimize Kur’an’ın unutturulmaması bir mucizedir. Peygamberimiz de “sizden biri, filan ayetleri unuttum demesin Kur’an unutulmaz, unutturulur” buyurmuştur.

 

Kıyamet 16- (Ey Resulüm, vahiy daha tamamlanmadan) ona acele ederek (kelimeleri kaçırmayayım diye) dilini onunla depretme, 17- Çünkü O Kur’an’ı (kalbinde) toplamak ve dilinde okuyuşunu sağlamak bize aittir.

 

Bu uyarı Hz. Peygamberimizin peygamberliği için bir delildir. Aşağıdaki ayete bakarsak:

 

Taha 2- (Ey Resulüm) Kur’an’ı sana eziyet çekesin diye indirmedik.

 

Ankebut 48- Sen bundan önce (Kur’an’ın nüzulünden evvel inen kitaplardan) hiç bir kitap okur değildin ve elinle de onu yazmazdın. (Eğer okuryazar olmuş olsaydın), o vakit müşrikler, (Kur’an’ı başkasından okuyup yazdın ve öğrendin diye) elbette şüphelenirlerdi.

           

Ümmi bir insana indirilen, mucize olan Kur’an’ı Allah’tan başkasından almadığının bir delilidir.

 

Kalem 4- Gerçekten sen, pek büyük bir ahlâk üzerindesin.

           

Peygamberimiz dürüstlük ve eminlikle ün yapmıştı.

 

            B) İnananlara Hitaben:

 

Maide 19- Ey Ehli kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir boşluk zamanında size İslâm dinini açıklayan Peygamberimiz (Hz. Muhammed Aleyhisselam) gelmiştir. Ta ki bize, müjdeleyici ve korkutucu bir elçi gelmedi, demeyesiniz. Gerçekten size, cennet müjdecisi ve cehennem habercisi gelmiştir. Allah, her şeye kadirdir.

 

Hiç kimsenin duymadım, bilmiyordum diye bir itirazda bulunma hakkı kalmamıştır.

 

Tevbe 128- Andolsun, size, içinizden bir Peygamber geldi ki zahmet çekmeniz onu incitir ve üzer. Size çok düşkündür; müminlere çok merhametlidir, onlara hayır diler.

           

Her âlim, her önder, her baba bu şefkat dolu ince ruhla donanmalıdır.

 

Ahzab 56- Gerçekten Allah ve melekleri peygambere salât ederler (şeref ve şanını yüceltirler). Ey iman edenler! Siz de ona salât edin (Allahümme salli ala Muhammedin deyin), gönülden teslim olun.

Salât ile Allah yardım, melekler dua ve biz de salâvat getirmekle ona olan minnetimizi, örnek aldığımızı ve kıyamette şefaat beklentimizi güçlendiriyoruz. Ona sevgi ve selam göndermemek ise cimrilik yaparak kendini mahrum etmek olur.

 

Furkan 27- O gün o zalim “Keşke peygamberle beraber bir yol tutsaydım“ diyerek ellerini ısıracaktır. 28- Vah, başıma gelenlere! Keşke filancayı dost edinmeseydim 29- Bana zikir (Kur’an) gelmişken, beni zikirden o saptırdı. Şeytan insanı bela anında yapayalnız bırakandır. 30- Peygamber (sav) de (o gün şöyle) demekte: Ey Rabbim, kavmim bu Kur’an’ı büsbütün terk ettiler (ondan yüz çevirdiler).

 

Ona olan inancımıza, sevgimize rağmen onu örnek almaz ve onun mücadelesini sürdürmez, başka ideolojiler peşinde koşarak ölürsek bu dava edilecekler arasında acıklı akıbetin bizi de beklediğini unutmamalıyız.

 

Ahzab 21- Gerçekten Allah’ı, ahiret gününü arzulayanlar ve Allah’ı çok zikredenler için size, Allah’ın Resulünde (takip edeceğiniz) pek güzel bir örnek vardır.

 

            Dünya ve ahiret saadeti için her inanan bu örnek davranışlarla özdeşim kurmalıdır.

 

Mümtehine 12- Ey Peygamber! Mümin kadınlar, Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, (kız) çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir bühtan uydurup getirmemek (gayri meşru bir çocuk dünyaya getirip de onu kocalarına nispet etmemek, kendilerine emrettiği) herhangi bir iyilik hususunda sana isyan etmemek üzere sana (teslimiyetle) söz verdikleri zaman biatlerini (söz ve teslimiyetlerini) kabul et. Onlar için Allah’tan mağfiret dile çünkü Allah Gafur’dur, Rahim’dir.

 

            O gün sahabeler nasıl iman edip sorumluluk yüklendilerse bizler için de aynı sorumluluklar kıyamete kadar geçerlidir. Bunlara kayıtsız kalamayız.

 

Fetih 1- (Ey Resulüm, Mekke’nin ve diğer memleketlerin fethine sebep olacak Hudeybiye sulhu ile) biz sana gerçekten açık bir zafer verdik.

 

Fetih 3- Ve emsalsiz bir zafer ile Allah seni, (düşmanlarına) galip ve üstün getirecektir.

 

Fetih 24- Allah O’dur ki sizi, Mekke vadisinde kâfirlere karşı sizi zafere erdirdikten sonra onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekti (birbirinizle savaşmadınız). Allah bütün yaptıklarınızı görendir.

 

Fetih 28- O’dur ki peygamberini hidayet ve hak din ile gönderdi, onu bütün dinlere üstün kılmak için... Buna şahit olarak da Allah yeter.

           

Müslümanlar ve İslam’ın yayılışı sürdükçe ve Kureyş’in takipçileri de oldukça her iyi olayı aleyhlerine sayacaklardır. Bu nedenle müslümanlar izzetli, hikmetli, stratejik ve diplomatik bir tavırla hareket etmelidirler. Akabe Beyatları ve Hudeybiye stratejisini tekrar tekrar irdelemelidirler.

 

HZ. PEYGAMBERİMİZİN ÖRNEK HAYATINDAN ALMAMIZ GEREKEN DERSLER

 

Hz peygamberimiz:

 

1- Her erkek ve kadına ilim öğrenmenin farz olduğunu bildirmiştir,

2- “Ya âlim, ya öğrenci, ya seven ya da yardım eden olun, sakın beşincisi olmayın helak olursunuz” buyurmuştur. Ayrıca Kur’an’dan bir ayet öğrenip yaşamanın yüz rekât nafile ibadetten, bir konu öğrenmenin bin rekât nafile ibadetten hayırlı olduğunu açıklamıştır,

3- Âlimi ayın yıldızlara olan üstünlüğüne benzetmiş ve âlime meleklerin kanat gerdiğini, gökte, yerde, denizde bulunanların da dua ve istiğfar ettiğini bildirmiştir,

4- İlim yolunun Allah yolu olduğunu belirtmiştir.

5- Üç kere anneye, dördüncüde babaya saygı ve sevgiyi emretmiş, bunlar ölünce arkadaşlarına da aynı sevgi, saygı ve ziyaretin sürdürülmesini istemiştir,

6- Akrabalarla iletişimi ve yardımı kesmemeyi tavsiye etmiş, bunlarla iletişimin de ömrü ve rızkı artırdığını açıklamıştır.

7- Fiziki ve ruhi temizliğe dikkat edilmesini istemiş, kendisi de el, yüz, diş, baş ve ayak temizliğine dikkat ederek görünümünü kontrol etmeden dışarı çıkmamıştır. Sahabesine de “parmak araları kirli, dişleri sararmış ve ağzı kokar olduğu hallerde yanıma yaklaşmayın” buyurmuştur.

8- Komşuyu rahatsız etmenin kendisini rahatsız edeceğini, kendisini rahatsız etmenin de Allah’ı rahatsız edeceğini, ayrıca Cebrail’in tavsiyesine göre “nerdeyse komşunun komşuya mirasçı olacağını sandığını” belirtmiştir.

9- Arkadaş, arkadaşın dini üzere olduğu ve yine “kişi sevdiği ile beraber haşrolacağından, kiminle arkadaşlık yaptığına dikkat etsin” buyurmuştur.

10- “Arkadaşlıkta aşırı samimiyet ve aşırı düşmanlıkta ileri gitmeyin. Sonra ya ayrılarak ya da barışarak mahcup olabilirsiniz” buyurmuştur.

11- “İnsanları mal ve mülkle memnun edemezsiniz. Ancak güzel ahlak ve tatlı dille tatmin edebilirsiniz (ve değiştirebilirsiniz)” buyurmuştur.

12- Çocuk sevgisini cennet kokusuna benzetir. Çocuğunu sevip koklamayanın kalbinden merhametin alındığını söyleyerek, varsa yanında bulunan meyveyi en küçük çocuklara verirdi.

13- Müslümanın müslümandaki haklarına önem vererek karşılaştıklarında selamlaşmalarını, birbirlerinin davetlerine gitmelerini, hasta olunca ziyaret etmelerini, nasihat isteyince vermelerini, hapşırınca hemen hamt ve birbirlerine dua etmelerini, ölünce birbirlerinin cenazesinde bulunmalarını emrederdi. Yapılan davete sebepsiz gitmemenin günah olduğunu söyler ve söylediklerinin hepsini önce kendisi yerine getirirdi. Çarşı pazar dolaşır, hal hatır sorar, her ihtiyacı veya derdi olanla ilgilenirdi.

14- Hasta ziyareti yapar, elini hastanın anlına koyar, sağlık ve ömür dilerdi. Ayrıca kuşu ölen bir çocuğa da taziyeye gitti. Yine hasta bir Yahudi gencin ziyaretine giderek imanla dünyadan göçmesine neden oldu.

15- İşçi çalıştıranların teri kurumadan haklarının verilmesini, işçinin hakkını vermeyenlerin hasmı olduğunu ve işçiye yediğinden yedirip giydiğinden giydirmelerini, yetmiş kere kusur yapsa da bağışlamalarını tavsiye etmiştir. Özür dileyeni affetmeyenlerin Kevser Havuz’una gelmemelerini istemiştir.

16- Kendisine bir muhtaç geldiğinde boş çevirmez. Her gün semada iki meleğin Ya Rabbi! Verene ver, vermeyene sen de verme! Dediklerini bildirmiştir. Bu nedenle az sadakanın çok belayı defedeceğini, sağ el ile verilen sadakanın sol el ile duymayacak kadar gizli verilerek gösterişten kaçınılmasını tavsiye etmiştir.

17- İnsanlara karşı daima tebessüm eder, tebessüm edilmesini isterdi. Sert, katı ve zorluk çıkaran, geçinilmeyen insanlarda hayır olmadığını belirtirdi.

18- Eşi ve kızı Fatma’ya bir arkadaş gibi davranır. Ev işlerine yardımcı olur. Ayrıca Hz. Ayşe ile de iki defa koşu yarışı yapmıştır. Her geldiğinde Hz. Fatma’nın alnından öper, yakınlık gösterirdi. Hz Fatma’ya “Kızım eşine karşı çok temiz ol, gözüne sürme çek, o konuşurken gözünü ondan ayırma, o sana baktığında huzur duysun, onun sırrını ve kusurunu kimseye söyleme” derdi. “Eşiyle şakalaşanlardan Allah’ın razı olacağını ve rızkının artacağını” belirtirdi.

19- “Sizin en iyiniz ailesi ile iyi geçinendir. Ben en iyi geçinenizim, en kötünüz de ailesini dövendir. Ben dövenden davacı olacağım” derdi.

20- Şiddetli yağmur ve şimşekli havada “bizi gazabınla öldürme” diye Allah’a dua ederdi.

21- “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız. Öyleyse selamı ve sevgiyi yayın” buyurmuştur.

22- Müminlere daima kolaylaştırıcı, müjdeleyici olmalarını ve zorlaştırıcı olmamalarını tavsiye ederdi.

23- “Biriniz, bir kardeşini Allah için seviyorsa sevdiğini ona söylesin, o da kendisini sevecektir” buyurmuştur.

24- “Büyüklere hürmet etmeyen, küçüklere şefkat göstermeyen hakkı ile bizden olamaz” buyurmuştur.

25- Hz. Ali bir gün mescitte yer bulamayınca Hz. Peygamberimiz yanına çağırır. Hz. Ebu Bekir’le arasına oturtur ve “Ali, büyüklerin kıymetini büyükler bilir” der.

26- Ölülerin aleyhinde konuşulmasını istemezdi. “Aleyhte konuşmak onlara ulaşmaz ama arkadakileri yaralar” derdi.

27- Kendisine taş atana bile hidayeti için dua ederdi.

28- Yakışıklı bir insana “Allah seni güzel yaratmış, ahlakını da sen güzelleştir” buyurmuştur.

29- Gayri meşru bir ilişki için gelip soran bir gence, kalbinin üzerinden tutarak “annene, bacına yapılmasını istemediğini sende başkalarına yapma” demişti.

30- Savaşta bile kadınlara, çocuklara, ihtiyarlara, hayvanlara zarar verilmemesini emrederdi.

31- Lider konumunda olup iman için gelenlere ikram ve saygı için çeketini minder yapardı.

32- Bir cemaate geldiğinde kimseyi ayağa kaldırtmaz ve boş bulduğu bir yere otururdu.

33- Allah için birbirini sevenlere kıyamet gününde herkesin imreneceğini söylerdi.

34- Müslümanların birbirlerini bıktırmayacak şekilde ziyaret yapmalarını tavsiye ederdi.

35- Evlenilmesini, boşanılmamasını yoksa arşın titreyeceğini söylerdi.

36- Dünya hayatını; sıcak bir günde bir ağıcın altında gölgelenip sonra yola devam etmeye benzetirdi.

37- Riya yapanlara “kime gösteriş yaptıysan ondan sevabını iste denileceğini” söylerdi.

38- İnsanlara emir ve yasakları anlatıp kendileri yapmayanların o gün karınlarının patlayacağını ve acılar içinde etrafında döneceğini hatırlatırdı.

39- En akıllı ve en zeki insanın kim olduğu sorusuna “ölümü çok hatırlayan ve ahiret için en iyi hazırlanandır” buyurmuştur.

40- “Ne kadar yaşarsan yaşa bir gün öleceksin, ne kadar seversen sev bir gün ayrılacaksın, ne yaparsan yap bir gün sorulacak” buyururdu.

 

Not: Yukarıdaki hadis özetleri Buhari, Müslim, Ebu Davud, İbn-i Mace, Ahmet B. Hambel ve Nesai’nin nakillerinden derlenmiştir.

 

ÖZETLERSEK

1.     İnsanlığa gönderilen elçi,

2.     İlmin ve âlimin önemini,

3.     Anne ve babaya sevgi ve saygıyı,

4.     Ağız, diş beden ve ahlak temizliğini,

5.     Komşu, arkadaş, akraba ile iletişimin ölçü ve önemini,

6.     Baba ve anneye çocuk sevme ve eğitimini,

7.     İnsana önem ve değer vermeyi,

8.     Müslümanların birbirine karşı hak ve sorumluluklarını,

9.     Hasta ziyaretinin yöntem ve önemini,

10.  İşçinin teri kurumadan ücretinin verilmesini,

11.  Aile mutluluğunun sırlarını,

12.  Selam ve sevginin kaynaştırıcı ve onurlandırıcılığını,

13.  Büyüğe saygı ve küçüğe şefkatin gereğini,

14.  Ziyarette bıktırıcı olmamayı,

15.  Tebliğde iltifatın önemini,

16.  Riya ve gösterişin insanı boşa yoracağını,

17.  İnsanın er geç öleceğini; ne kadar sevse de bir gün ayrılacağını, ne yaparsa yapsın sorulacağını ve zeki insanın ahiretine çok iyi hazırlanacağını öğretmiştir.

18.  Ne mutlu bunları içselleştirenlere ve hamt Allah’a, selam da Resulüne olsun.