KONUYU OKU
6. ALLAH GERÇEĞİNİN DEVAMI OLARAK ALLAH’IN YARATMA GÜCÜ VE ŞEKİLLENDİRMESİ
Allah’ın Yaratma Gücü Ve Şekillendirmesi

ALLAH GERÇEĞİNİN DEVAMI OLARAK ALLAH’ IN YARATMA GÜCÜ VE ŞEKİLLENDİRMESİ

 

1) Haşr 24 / 547 - O öyle bir Allah ki; her şeyi (modelsiz) yaratan ve yoktan var edendir ve bütün varlıklara şekil verendir...

 

Allah;

      a) Her şeyi modelsiz olarak yoktan var eden,

      b) Ve şekillendirerek yaratandır.

      c) Çünkü onun güzel isimlerinden biri de Mussavir’dir.

 

2) Enbiya 30 / 323 - İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?

 

Allah;

      a) Yer ve gökleri önce yoktan bitişik halde yarattı,

      b) Sonra yer ve göğü ayırdı,

      c) Sonra varlıkları sudan yarattı,

      d) Sonra da bu yaratışa devam etmektedir.

 

3) Ala 2 / 591 - O Rabbin ki (her şeyi) yarattı da düzene koydu.

 

4) Zariyat 49 / 521 - Her şeyden çift çift yarattık ki, iyice düşünesiniz.

 

Kulları iyi düşünsünler ve anlasınlar diye her şeyden erkek ve dişi olarak çift çift yaratmıştır.

 

5) Hicr 22 / 262 – Rüzgârları ise aşılayıcılar olarak gönderdik…

 

Bitkilerin çiçek açım zamanı olan bu olay iman için çok iyi değerlendirilmelidir.

 

6) Enam 95 / 139 - Şüphesiz Allah tohumu ve çekirdeği çatlatandır, ölüden diriyi çıkaran, diriden ölüyü çıkarandır, işte o Allah budur, o halde (haktan) nasıl dönersiniz? 96) O sabahı aydınlatandır, o geceyi dinlenme zamanı, güneş ve ayı ( vakitlerin tayini için ) birer hesap ölçüsü kılmıştır, işte bu aziz olan (ve her şeyi) pekiyi bilen Allah’ ın takdiridir.

 

Allah tohumu filize dönüştürdüğü gibi;

      a) Dış görünüşte ölüden diriyi,

      b) Diriden de ölüyü yaratmaktadır.

      c) Örneğin tavuktan yumurtayı, yumurtadan civcivi çıkartmakta, ayrıca küfreden toplumdan müslüman bir nesil, tedbir alınmazsa müslüman toplumdan inançsız bir nesil geleceğine işaret etmektedir.

 

7) Nur 45 / 355 - Allah, her hayvanı bir sudan yarattı, kimi karnı üzerinde yürüyor, kimi iki ayak üzerinde yürüyor, kimi de dört ayak üzerinde yürüyor, Allah ne dilerse yaratır, Allah’ ın her şeye gücü yeter.

 

Allah canlıların hepsini temelde bir sudan ama farklı farklı yaratmıştır;

      a) Bunların kimi karnı üzerinde yürüyor,

      b) Kimi iki ayak üzerinde yürüyor,

      c) Kimi de dört ayak üzerinde yürüyor,

      d) Allah ne dilerse yaratır çünkü Allah’ ın her şeye gücü yeter.

 

8) Secde 6 / 414 - İşte görülmeyeni de görüleni de bilen, mutlak galip ve merhamet sahibi odur. 7) O (Allah) ki yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı (Âdem’ i) çamurdan yaratmıştır. 8) Sonra onun zürriyetini dayanıksız bir suyun özünden üretmiştir. 9) Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir ve sizin için kulaklar, gözler ve kalpler yaratmıştır, ne kadar az şükrediyorsunuz.

 

9) Mü’minun 13 / 341 - Sonra Âdem’ in neslini sağlam bir yerde (rahimde) bir nütfe (az bir su) yaptık. 14) Sonra o nütfeyi kan pıhtısı haline getirdik, ondan sonra kan pıhtısını bir parça et yaptık, o et parçasını da kemikler haline çevirdik, kemiklere de et giydirdik, sonra ona bir başka yaratılış (ruh) verdik. Bak ki şekil verenlerin en güzel olan Allah’ ın şanı ne kadar yücedir.

 

10) Hac 5 / 331 - Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki biz sizi topraktan, sonra nütfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvlar, (önce) belirsiz (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim ve dilediğimizi belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz. Sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız, sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz), içinizden kimi vefat eder yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür, ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz üzerine yağmur indirdiğimizde o kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.

 

Toparlarsak Allah İnsanın neslini yaratmaya;

      a) Rahimde az bir su ile başlıyor,

      b) Sonra oluşan o nütfeyi kan pıhtısı haline getiriyor,

      c) Sonra kan pıhtısını bir parça et yapıyor,

      d) O et parçasını da kemikler haline çeviriyor,

      e) Sonra kemiklere de et giydirerek bir başka yaratılışla ruh veriyor,

      f) Daha sonra da bebek olarak dünyaya gelmesini kolaylaştırıyor,

      g) Sonra en güçlü, kuvvetli bir hale ulaştırıyor,

      h) Bu süreçte kimi vefat ediyor,

      ı) Kimi de en verimsiz ve bir şey bilemez olan ihtiyarlık çağına kadar yaşatılıyor,

      i) Ve sonra o da öldürülüyor.

      j) Ayrıca yağmurla kuru ovanın diriltilişi gibi bu ölen kimselerin de diriltileceği bildirilmektedir.

 

11) İnsan 2 / 577 - Gerçek şu ki biz insanı (erkek ve kadın suları ile) katışık bir nütfeden yarattık. Onu imtihan edelim diye kendisini işitir ve görür kıldık.

 

Allah;

      a) Yaratığı her şeyi güzel yaratmış ve bir sanat mucizesi yapmıştır,

      b) İnsanın zürriyetini dayanıksız bir suyun özünden üretmiştir,

      c) Sınav gereği kulaklar, gözler ve kalpler vererek düşünmesini ve şükretmesini istemiştir.

 

12) Tin 5 / 596 - Biz insanı en güzel biçimde yarattık.   

 

13) Vakıa 57 / 535 - Ey inkârcılar! Sizi biz yarattık, hâlâ peygamberi tasdik etmeyecek misiniz? 58) Şimdi gördünüz mü (rahimlere) döktüğünüz meniyi? 59) Onu (insan biçiminde) siz mi yaratıyorsunuz yoksa biz miyiz yaratan? 60) Aranızda ölümü biz takdir ettik ve biz dilediğimiz şeyi yerine getirmekten aciz değiliz. 61) Kılıklarınızı değiştirmeye ve bilemeyeceğiniz bir surette sizi yaratmaya da gücümüz yeter. 62) Andolsun ilk yaratılışı bildiniz, düşünüp ibret almanız gerekmez mi?

 

Bu yaratılış karşısında inkâr edenlere karşı Allah;

      a) Kullarını düşünmeye çağırıyor,

      b) Rahimlere döktüğünüz meniyi insan biçiminde siz mi yaratıyorsunuz yoksa biz miyiz yaratan? diyerek;

                  a) İnsanın aciz olduğunu,

                  b) Kendisinin güçlü olduğunu,

                  c) İsterse kılıklarını değiştirip başka şekilde de yaratmaya muktedir olduğunu hatırlatmaktadır. 

 

14) Zariyat 56 / 522 - Ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım.

 

Allah kullarını;

      a) Yalnız güzel yesinler, güzel giyinsinler, güzel barınsınlar, her türlü konfora sahip olsunlar ve güzel çoğalsınlar diye yaratmamıştır,

      b) Kulluk için yaratıldığını unutmadan bunları belirli ölçüde araç olarak kullanmalı ama asla amaç haline getirilmemelidir.

 

15) İnfitar 6 – 7 – 8 / 586 - Ey insan! Seni yaratıp, seni düzgün ve dengeli kılan, seni istediği bir şekilde birleştiren, ihsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir?

 

İnsanlar Allah’ ın;

      a) İnsanı ne kadar güzel ve dengeli yarattığını,

      b) Bol bol nimetler verdiğini düşünmeli,

      c) Herkese kibar olup Allah’ a karşı nankör olmamalıdırlar.

 

16) Kıyamet 3 / 576 - İnsan kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi sanıyor? 4) Hayır (öyle zannetmesin), biz onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirebilecek kişiler olarak (bütün kemiklerini bir araya getirebiliriz).

 

İnsan öldükten sonra kemiklerinin nasıl derleneceğini düşünebilir. Fakat Allah bütün insanların parmak uçlarının bile birbirinden farklı olmasına rağmen tekrar yaratabileceğini haber vermektedir.

 

ALLAH’ IN KUDRETİNİ VE SUNNETULLAHI ANLAMAK İÇİN

İBRETLE BAKMAMIZ GEREKEN OLAYLAR NELERDİR? SORUSUNA

BU AYETLER IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

1) Her şeyi modelsiz ve yaratılanların iradesi dışında yaratması,

2) Her şeyi çift çift yaratması,

3) Yer ile ve göğü ayırması,

4) Çekirdeği veya tohumu çatlatması, filizlendirmesi ve büyütmesi,

5) Belli bir sudan farklı farklı canlılar yaratması,

6) İnsanı dayanıksız bir sudan yaratması, belli merhalelerden geçirdikten sonra ruh verip canlandırması, doğumdan belirli bir süre sonra çok güçlü bir yapıya kavuşturması, bir süre sonra kimini normal ihtiyarlatması, kimini de çok güçsüz olacak kadar yaşlandırması, fakat bu sürecin farklı zamanlarında ruhu geri alması,

7) İnsana sınav olabilmesi için göz, kulak ve kalp vermesi,

8) Öldükten sonra dağılan vücudunun tekrar parmak uçlarına varıncaya kadar diriltecek olması.

 

Yukarıda sayılan olayların

ilahi tasarımı ve işleyişlerinin düşünülmesi ile oluşan izlenim,

tesadüfün imkansızlığı ve herkesi hayran bırakan ilahi sanat

ihtisaslaşma ve inanmayı

gerektirmektedir.