KONUYU OKU
41. ÇOCUK EĞİTİMİ
Aileyi Geliştirmenin Ve İyi Bir Çocuk Yetiştirmenin İlkeleri

F) AİLEYİ GELİŞTİRMENİN VE İYİ BİR ÇOCUK YETİŞTİRMENİN İLKELERİ

 

Ebeveyn olmak yetmez, çocuk yetiştirmenin sanatını da iyi öğrenmelidir. Bu da çocuğa karşı dürüst olmak ve dürüst algılamakla başlar.

1) Çocuğa;

a) İman, düzgün bir inanç ve ibadet,

b) Genel kültür ve tarih bilinci,

c) Geçerli bir meslek kazandırmalı,

d) Özellikle yemek ve su demesinden önce Allah demeyi öğretmelidir,

e) Çünkü yemek demeyi bilemese birkaç gün acı çeker ama Allah demeyi bilmezse ebediyen acı çeker.

 

2) Çocuğa ilk bilgiler kabartma yazılar gibi kalıcı olduğundan tatlı hatıralarla;

a) Sevdirerek okumayı öğretmeli ve mesleği ne olursa olsun iyi bir okuyucu olarak yetiştirmeli,

b) Yeteneklerini geliştirmeli ve yeteneklerine göre hedef tayin etmeli,

c) Sonra özel kabiliyetlerini keşfedip ona göre eğitmeli,

d) Yoksa zaman, emek, para kaybı yanında bir de psikolojik bir yıkım oluşur.

e) Çocuk çok zeki ise üstün bir ilgi ile kaliteli bir eğitim-öğretim ister.

 

3) Çocuktan çok görev bekleme yerine;

a) Çok yönlü başarılı olabilmesine yardımcı olunmalı,

b) Onu basitten zora doğru bilgi ve ödevlerle geliştirmeli,

c) Sonra da ödevlerini takip etmeli ve geçiştirmemeli,

d) Rüşvetçiliğe dönüşmeyecek şekilde başardıkça ödüllendirmeli,

e) Komplekse girmemesi için bilmediğini de mahcup etmeden öğretmelidir.

 

4) Çocuğa öyle bir ufuk kazandırmalı ki;

a) Yaratanın,

b) Yaşayanların,

c) Ve gelecekte yaşayacak olanların haklarına bile saygılı olmayı öğretmelidir.

 

5) Çocuğa;

a) Yaratana hamd (övgü ve yüceltme),

b) Elçisine teşekkür,

c) İnsanlara karşı sevme bilinci öğretilmelidir,

d) Çünkü sevgi en kalın halatlardan, en yüksek duvarlardan daha da koruyucudur.

 

6) Her ortama göre;

a) Nasıl hareket edeceği,

b) Hangi dozda konuşacağı,

c) Ve kendini nasıl sevdirerek topluma uyum sağlayacağı öğretilmelidir.

 

7) Çocuğa;

a) Zamanı, parayı, eşyayı ve insanı israf etmeyen bir bilinç kazandırmalı,

b) İş başardıkça ve para kazandıkça çevresinde ilgi odağı olacağı,

c) Aile ve çevresine de değer verdikçe itibar ve şeref sahibi olacağı öğretilmelidir.

 

8) Çocuğa;

a) Irk ve mezhep öfkesi,

b) Aşağılık kompleksi,

c) Öyle ki kendi kendisinden rahatsız olacağı bir kompleks ve üzüntü verecek şeyler aşılanmamalı,

d) Aksine ahlaki asillik, onurluluk ve namus bilinci verilmeli,

e) Ve kendisinden memnun yani kendisi ile barışık olan biri olarak yetiştirilmelidir.

 

9) Çocuğa korku aşılamamalı;

a) Yersiz ve ağır ceza vermemeli,

b) Ceza yerine açıklama ve uyarıda bulunmalı, 

c) Çünkü ceza veya dayak onu arsızlaştırır, büyüklerini bile görmezden getirir.

 

10) Çocuğu nazlı da büyütmemeli çünkü naz;

a) Hem başarısız yapar,

b) Hem de yalnızlaştırır,

 

Yaşamını da;

a)Ya ağlayarak,

b)Ya da intiharla bitirebilir.

 

11) İntiharı engelleyenler;

a) İmandan sonra en büyük kalkan ise anne ve baba fedakârlığı,

b) Bu fedakârlığı takviye edenler arkadaş, dost ve akraba grubudur.

c) Bu nedenle çocuğa çok iyi arkadaşlar seçmesine yardımcı olmalıdır.

 

12) Çocuğu;

a) Koşulsuz sevmeli,

b) Projeleri varsa desteklemeli,

c) İdeallerini gerçekleştirme konusunda cesaretlendirmelidir,

d) Eğer sevilmezse verilen hiçbir şeyi almaz.

e) Kendini eleştirerek inciteni veya görmezden geleni asla affetmezken kendini seveni ve kendisi ile ilgileneni ise sevmekte ve saygı duymaktadır.

 

13) Ebeveynler,

a) Severek ve isteyerek çocuk sahibi olmalı,

b) Severek büyütmeli, zihnini ve ruhunu beyaz kâğıt gibi korumalı,

c) Bir gün olsun seni istemeyerek dünyaya getirdik, istemeyerek büyütüyoruz dememeli,

d) Eğer böyle derlerse oluşacak olumsuzluklardan şikâyetçi olmaya hakları yoktur.

 

14) Çocukta;

a) Hep kendini beğenen, gururlanan ve başkalarını eleştiren,

b) Kaytaran, işlerinin üzerine üzerine gitmeyen,

c) Hileci ve yalancı bir yapı değil

d) Zorlukları tercih eden ve onda güzellikleri görebilen bir yapı oluşturmalıdır.

 

15) Çocuk;

a) Hep şüphe edilen, güvenilmeyen,

b) Korkulan, kovulan,

c) Şerrinden kaçılan biri değil

d) Aranılan ve danışılan biri olarak yetiştirilmelidir.

 

16) Çocuğu;

a) Babasına karşı yabancılaşmaması için baba ile korkutmamalı,

b) Ona büyüyünce bize bakmazsın diyerek bilinçaltı da kirletilmemelidir.

 

17) Yemek yemediğinde ısrar etmemeli eğer ederseniz;

a) Ya obur olur,

b) Ya da hep reddederek söz dinlemez biri olabilir.

 

18) Anne ve baba;

a) Çocuğun yanında tartışmamalı,

b) Birbirinin aleyhinde konuşmamalı,

c) Birinin ak dediğine diğeri kara dememeli,

d) Aile fertlerinden biri evi terk edecek veya bir diğerini terk ettirecek ortamı oluşturmamalı,

e) Çünkü aile içi çekişmeler çocuğun sürekli ateşinin yükselmesine ve karamsar olmasına sebep olabilmektedir.

 

19) Her anne-baba olaylara karşı çocuğa;

a) İleriyi görerek olumlu yaklaşmayı öğretmeli,

b) Fırsatları incelemeden hemen hayır diyerek önünü tıkayan bir tavır geliştirmemeli,

c) Lüzumsuz işlerle uğraşarak en lüzumlu olan fırsatları kaçırmamalı,

d) Çocukta dilenci mizacı oluşturmamak için dışardan veya misafirden para ve eşya yardımı almadan büyütmeye özen göstermeli ki tok kalpli ve çaplı bir kişiliği oluşsun.

 

20) Baba ve anne çocuğa;

a) Öfkeli iken değil ailece en mutlu anlarında, yerinde ve dozunda nasihat yapmalı,

b) Yoksa aşırı beklenti ve baskı çocuğu başarısız, ikiyüzlü, gösterişçi, korkak, ürkek, kişiliksiz ve yalancı yapabilir. Bu nedenle öfkeli iken nasihat aslında bir nevi hakarettir,

c) Keşke sen filan gibi olsaydın yada hiç olmasaydın gibi mukayeseler yapılmamalı, altını kirletiyorsa misafire anlatmamalı ve misafirlerin elini de öpmeye zorlamamalı,

d) Çocuğun zorunlu ihtiyaçlarını almalı ve yaşına göre harçlık vermeli,

e) Yapılmayacak vaatlerde bulunulmamalı,

f) Yoksa itimadı sarsılır ve ailesini küçümsemeye ve sözlerine inanmamaya başlar.

 

21) Müslümanların;

a) İyisi de, kusurlusu da olabilir,

b) Daima İslam’ın altın sayfalarından değil de müslümanların kusurlarından bahsetmek çocuğu İslam’ dan ve müslümanlardan soğutabilir.

 

22) Çocuk anne ve babasını çok sevmesine rağmen;

a) Eğer ailesi çocuğa şüphe ile yaklaşırsa,

b) Ona yalancı, sahtekâr, hırsız, tembel, kılıksız vs. gibi argo kelimeler kullanırsa,

c) Güzel bir terbiye değil de zehirli bir terbiye vermiş olur ki en saygılı birini bile saygısız yapar.

 

23) Çocuk;

a) Kimle,

b) Nerede,

c) Nasıl geziyor,

d) Neler konuşuyor araştırmalı,

e) Ve başıboş bırakılmamalıdır.

f)  Arkadaşları ile tanışmalı ve arkadaşlarına da önem vermeli,

g) Çünkü çocuk kuşa benzer bırakırsan gider, çok sıkarsan örselenir ve gelişmez.

 

24) Ebeveyinler çocuğun;

a) Banyo yaptığı zaman başını okşamalı ve koklamalı,

b) Zaman zaman bağrına basıp sevdiğini söylemeli,

c) Ona değer verdiğimizi göstermek için;

a) Çocuk bir isteğini söylerken bize basit gelse de isteklerine kulak vermeli,

b) Anne veya baba misafirle konuşuyorsa bile şimdiyi mi buldun dememeli,

c) Misafirden izin alarak mutlaka çocuğu dinlemelidir.

d) Çocuk konuşuyorsa radyo, TV bile kapatılabilmelidir. Bu değerli tavırla çocuğa güç ve sevinç katılmış olacaktır.

 

25) Çocuk kusur işlese de;

a) Hep yapıcı ve eğitici bir yaklaşımla yaklaşmalı,

b) Acı bir hatıra bırakmamak için bir kez de olsa bağırarak ve suçlayarak mahcup edici tavırdan kaçınılmalı,

c) Örneğin testiyi devirse evi selemi vereceksin, kibritle oynasa evi mi yakacaksın, diye azarlamaktansa güzel bir anlatım yolu bulmalıdır.

 

26) Çocuğun;

a) Güzel sözlerini ve hareketlerini yeri gelince tatlı bir anı olarak tekrarlamalı,

b) Güzel hatıraları ve komikliklerini bazen coşkulu bir şekilde konu edilmelidir.

 

27) Doğum günlerinde;

a) Yaşamın ve ölümün mana ve maksadı anlatılmalı, örneğin yaşamadaki maksadın aslında hayırda yarış olduğu vs.

b) Ziyafet verilmeli ve aile büyüklerinin anıları tekrar edilmeli, 

c) Kur’an, Hadis, sahabe hayatları, İslam tarihinin altın sayfaları okunmalı,

d) Yararlı olacak fıkralar, vecizeler, şiirler okutulmalı,

e) Ve çok yönlü yetişmenin hayatı anlamlandırabileceği anlatılmalıdır.

 

28) Çocuğun;

a) Üzüntülü anında alay etme yerine acısını paylaşmalı ve teselli etmeli,

b) Onun acılı anında dememiş miydim tavrını asla takınmamalı,

c) Dövmektense ikna etmeyi tercih etmeli, paslı çivi gibi yara yapacak sözlerden kaçınmalı,

d) Öfke birikimine ve birden patlamasına meydan verilmemelidir.

 

29) Çocuğa buluğ çağına girerken gençliğin aslında;

a) Eğlenme ve aşk zamanı değil hayatı kazanma ve bilgi ağacını dikme zamanı olduğu anlatılmalı,

b) Bilgi ağacı dikmeyenlerin gölge bulamayacağı hatırlatılmalı,

c) Hayatını hep eğlenme ile geçirenlerin ya başkalarınca eğlenilerek ya da kendileri bir kenara itilmiş halde ağlayarak hayatlarının son bulabileceği örneklerle anlatılmalı,

d) Tembelliği ve suç işlemeyi tercih edenlerin de böcekler gibi süründükçe veya çiğnendikçe sızlanmaya haklarının olmayacağı zaman zaman tekrarlanmalı,

e) Gençlikte bilgi ve meslek sahibi olma zorluklarına katlanamayanların ömür boyu rezilliğe katlanacakları hatırlatılmalı ve 40 – 50 yaşına varmalarına rağmen hâlâ işsiz gezenler gösterilmelidir.

 

30) Çocuğun topluma en büyük bir armağan olmasından ötürü ve onu heder etmemek için;

a) Şerefli bir yaratık olduğu için şerefli bir yaklaşım beklediğini bilmeli,

b) Bu nedenle büyük büyüklüğünü göstermeli, sorumluluklarını kazandırmalı,

c) Arsızlaşmamaları için asla “ sana babalık veya annelik yapmayacağım “ gibi basit ve yıkıcı sözler kullanmamalıdır.

 

31) Her eğitici veya anne-baba;

a) Verdiği kararda tek seçenek budur yerine “ Acaba en iyisini yaptım mı? ” diye kendisini test etmeli ve bir seçenek daha aramalı,

b) Çocukla kaynaştırıcı ve geliştirici meşru oyunlar oynamalı, yürüyüş yapmalı,

c) Turistik veya akraba gezileri yapmalı,

d) Onurunu arttırıcı ziyafetler vermeli,

d) Koro halinde şiirler veya ilahiler vs. söylemeli,

e) Çocukların yanında geğirmekten, yellenmekten, burun temizlemekten, diş çöplemekten, wc’ yi kirli bırakmaktan veya daha başka kötü hatıra bırakmaktan kaçınmalı,

f) Günahla veya haram işlemekle öğünmemeli ve rezaletle gururlanmamalı,

g) Evde ya hayır söylenmesine ya da susulmasına dikkat etmeli,

h) Onur ve şeref düşmanlığına ve gıybet yapılmasına meydan vermemeli,

ı) Mutlaka eleştiri gerekiyorsa daima en sona bırakmalı,

i) Övgü ve takdirin bir enerji, eleştirinin ise bir kıvılcım olduğu unutulmamalıdır.

 

32) Anne ve baba çocuklarına;

a) Özellikle bir sığınak ve liman olmalı,

b) Sevdiğini söz veya davranışlarıyla daima yansıtmalı,

c) Bu sevginin yerini paranın, eşyanın ve oyuncağın dolduramayacağını,

d) Bir problemde bağırma yerine nerede hata ettim diye araştırma yapmalı,

e) Varsa hatadan acilen özür dileyerek dönmeli,

f) Bazı ev işlerine çocukları da ortak ederek sorumluluk bilinci vermeli,

g) Büyükleri olmadan da ayakta kalabilmeyi öğretmelidir.

 

33) Büyükler;

a) Çocuklarının yanında yakınarak acizliklerini ve gözyaşlarını sergilememeli,

b) Çünkü onlar anne ve babalarını güçlü görmek isterler.

 

34) Çocuğa;

a) Okul dersi, toplumu ve dünya olayları ile ilgili bilgiler vermeli,

b) Bu konularda ufkunu genişletecek şekilde sorular sorarak konuşturmalı,

c) Biz duygusunu geliştirmek için haftalık veya aylık aile içi kaynaşma toplantıları yapmalı,

d) Ayrıca zaman zaman toplumsal etkinliklerde bulundurarak sosyalleştirmelidir.

 

35) Her anne-baba;

a) Hava durumunu takip eder gibi çocuktaki psikolojik değişmeleri takip etmeli,

b) Gerektiğinde çocuk ihtiyaçlarını istemeden anlayıp yardımına koşmalı,

c) Onun hoşlanmadığı ve eleştirdiği konulara inatla devam etmemeli,

d) Çocuğa toplumun büyüklüğünün nüfusla değil aydın çokluğu ile olacağını öğretmeli,

e) Çocuğa kendini ve çevresini iyi idare edecek lidersi özellikler kazandırmalı,

f) Ayrıca medeni olduğu söylenilen ülkelerde zencilerin spor ve müzik ödülleri ile birinci sınıf vatandaş olamadıklarını,

g) Özellikle birinci sınıf vatandaş olmanın yolunun bilim, kültür ve üstün teknolojiden geçtiği anlatılmalıdır.

 

36) Her anne-baba;

a) Çocuğunun hangi kusurundan rahatsız oluyorsa o konuda bir araştırma ödevi yaptırmalı ve kendisine yeri geldikçe okutmalıdır,

b) Çocuğun iyiyi görmeden kötüyü terk edemeyeceğini bilerek sabırla eğitmelidir,

c) Kirli tırtıllara sabredenlerin bir gün güzel kelebeklerin uçtuğunu gördüğü gibi sabırla eğitilen insanların da bir gün olgunlaşıp güzelleşeceği öğretilmelidir,

d) Çocukları toplumlara daima bir yük ve problem olarak değil aksine onlara tüm yarım kalmış işleri tamamlayacak ve problemleri çözecek bir sorumluluk ruhu verilmelidir,

e) Çocuğa her an ölüm gelecekmiş gibi ahirete, çok uzun yaşayacakmış gibi de dünyaya çalışma azmi ve düşüncesi verilmelidir. 

f) Çocuğa ne öğretiyorsa tam öğretmelidir. Örneğin yabancı dil, bilgisayar, geçerli bir meslek ve tüm gerekli dersler vs. eğer yarım öğretilirse yolda kalmasına sebep olur.

g) Çocuğa bozuk ortamdan etkilenir korkusu ile ortamdan kaçmayı değil bozuk ortamla mücadele etmeyi adeta dalgalara karşı yüzmeyi öğretmelidir.

h) Çocuğa yalnız zengin olmayı değil engin (mütevazı) bir insan olmayı öğretmelidir.

ı) Yumruk sıkmayı değil tokalaşmayı öğretmelidir.

i) Hayatın acımasız olduğunu değil çok ince bir düşünme ve çok çalışma gerektiği öğretilmelidir.

 

37) Aile ve akraba arasında;

a) Her an cinayeti çağrıştıracak uzun süreli kırgınlıklara fırsat verilmemeli,

b) Aksine karşılıksız yardımlaşmayı teşvik etmeli,

c) Ayrıca aile ve akrabasıyla şeffaflığı, iletişimi, coşkulu dostluğu arttırmalıdır.

 

38) Çocuğa;

a) Gururun ileride yalnız bırakacağını ve işlerinin sadece kendisine yük olacağını,

b) Hilenin ve aldatmanın dostları kaybettireceğinden gelişmesinin ve kazanmasının önünü tıkayacağı,

c) Kötülüğe alışanların ve kötülerle dost olanların sonunun da kötü olabileceği, olmasa da öyle zannedilebileceği anlatılmalı,

d) İyi hasletlerle donananların gittikçe dostlarının çoğalacağını ve sonun da güzel bir ortam olabileceğinin öngörüsü verilmeli,

e) Her an misafir gelebileceğinden evini temiz tutması gibi her an ölüm gelebileceğinden imkân dâhilinde borçsuz ve günahsız yaşamayı ilke edindirmelidir.

 

Toparlarsak;

 

1) Çocuk;

a) Önemli olduğunu ve kendisi için bir şeyler yapıldığını grmeli,

b) Kendisine güven duyduğumuzu ve mutluluğu için en küçük ayrıntılara bile dikkat ettiğimizi göstermeli,

c) Sorumluluk verdiğimizi yansıtarak içe kapanmasına izin vermemeli,

d) Başarılarını takdir ederek daha güzelini yapmasına zemin hazırlamalıdır.

 

2) Unutulmamalı ki çocuk;

a) Başarısını az bulur, sık sık eleştirirsek hiçbir şeyi umursamayacaktır,

b) Yanında iken kendini unutur başkalarını översek bildiğini okuyacaktır,

c) Kardeşine daha çok ilgi gösterirsek bizden nefret edecektir,

d) Yanlışlarını düzeltmezsek daha çok hata yapacaktır,

e) Odasını düzenlemesini istemezsek dağınık büyüyecektir,

f) Her öne geleni eleştiriyorsak güveni sarsılacaktırutur b

ünya olayları ile yakından takip etme gücü kazandırabilirsek,

g) Samimi olarak onunla sık sık konuşuyorsak problemlerini bize açacaktır,

h) Onu küçük görmeden konuşuyorsak çabuk olgunlaşacaktır,

ı)  Bana bakma ama sen dediğimi yap dersek bizden kopacaktır.

i) Gördüğü her kötü davranışta bedenen ve ruhen yara alır.

 

3) Çocukla diyalogumuzda;

a) Birlikte okur veya araştırırsak,

b) Hatalarımızı onun yanında itiraf edersek,

c) Sevmemekle tehdit etmezsek,

d) Herhangi bir kusurumuzda özür dilersek,

e) Onu kimse ile kıyaslamazsak,

f) Öfkeli anında nasihat yapmazsak,

g) Hep azaptan, hep yasaktan bahsetmezsek,

h) Yaşına uygun harçlık verirsek,

ı) Deneme ve gelişme cesaretini kırmazsak,

i) Eleştirilerimizi hep kırıcı olarak yapmazsak,

j) Hayâ duygusunu kazandırırsak,

k) Cinsellikle ilgili sorularına cevap verebilirsek,

l) Özellikle olumsuz mukayeselerden kaçınmalı,

m) Sen bunu yapamazsın, başaramazsın tavrından kaçınırsak,

n) Bizi eleştirmesine bile izin verirsek ve mahcup etmeyeceğimize de inanırsa,

o) Bize derdini açabilecek yakınlığı verebilirsek kendisini rahatsız eden intibalarını ve sırlarını bize açacak ve rahatlayacaktır yoksa hep bizden kaçan ve huzursuz biri olacaktır.

ö) Aile, toplum ve dünya olaylarını yakından takip etme gücü kazandırabilirsek geleceğine ümitle bakabiliriz.

p) Anne, baba ve çocuk adeta bir ekip olmalı ve çocuk bu ruh içinde büyümelidir.

r) Çocuğa öğretilmek istenen araçlar örneğin oyuncağı, evin telefonu, kitaplığı ve bilgisayarı gibi şeyler elinin altında olmalı, boyundan ve kapasitesinden yukarıda olmamalıdır yoksa ulaşamaz ve öğrenemez. Bu olumlu yaklaşımlar inşallah onu daha iyi yetiştirecektir.

 

4) Ebeveynler;

a) Misafirine gösterdiği sevgi ve saygıyı çocuğuna da göstermelidir,

b) Başarılı insanların çaba ve eserlerini göstermeli ama sen bunları yapamazsın dememeli,

c) Üstüne üstüne gitmemeli,

d) Olumlu yönlerini gündeme getirmeli,

e) Sık sık sevdiğini söylemeli,

f) Pişman olacağı söz ve davranıştan kaçınmalı,

g) Özellikle acılarına ortak olup teselli etmeli,

h) Yakınlık duygusu vermeli,

ı) Onun sevmediği şeyleri yapmamalı,

i) Yatarken mutlaka iyi geceler demeli, kalkınca da sabaha kavuşturana şükretmeli,

j) Daima huzurlu bir ortam oluşturmalı,

k) Aile bağlarını güçlendirmeli,

l) Olumsuz mukayeselerden kaçınmalı,

m) Beton ve ağaç gibi katılaşmadan önemli bilgiler verilmeli,

n) Ciğeri kediye terk etmediğimiz gibi çocuğu da kirletici bir ortama terk etmemeliyiz,

 

Sonuç olarak ebeveynler çocuklarına iyilik yapacağım derken kötülük yapabilirler. Örneğin;

1) Aşırı korumacı bir tavra girerse çocukta; panik, güvensizlik, hep yardım isteyen, başaramam korkusu duyan bir yapı gelişir. Ayrıca ailenin artan beklentisini yerine getiremeyince de yalancı, ikiyüzlü olur hatta “aileme layık olamıyorum" diye bazen intihar bile edebilir.

2) Aşırı hoşgörü gösterirse; özellikle anne “çocuk çocuktur, her şeyi yapar” derse çocukta gücü yettiklerini önce dövmeye başlar, tehdit eder, haraç ister, çetelere katılır ve daha sonra katilliğe kadar uzanabilir,

3) Aşırı reddedici olursa; çocuğu küçümser, harçlık vermez, döver, tehdit eder, “sen bunları hak ettin" derse sonuçta çocukta arsız olur,

4) "Sevgi şımartır" diye eğer içten sever, dıştan belli etmezse, onu öpmez, saçını koklamaz, sadece uzaktan severse çocuk da içe dönük, iştahsız, kekeme, altını ıslatan, her şeyden nefret eden bir tipe döner.

Çocukları bu durumlara düşürtmemek için;

1) Önce kendimizi sürekli geliştirmeliyiz,

2) Gelişmeden çocuklarımızı iyi eğitemeyiz,

3) Her türlü aşırılıklardan kaçınarak dengeyi yakalamalıyız,

4) Her halükarda doğru ve dürüstlüğümüzle örnek olmalıyız.

5) Özellikle kendimizi karşıdakinin yerine koyarak bizi bekleyen görevleri söyletmeden yapmayı alışkanlık haline getirmelidir.