KONUYU OKU
28. KALPLERİN MANEVİ ÖZELLİKLERİ
Kirli Ve Siyah Kalpler

            C) KİRLİ VE SİYAH KALPLER

 

1) Enbiya 1 / 321 - İnsanların sorgulanması yakınlaştı Kendileri ise bir gaflet içinde yüz çevirmektedirler 2) Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyi versin, onlar bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinlemektedirler 3) Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır. Zulme sapanlar gizlice fısıldaştılar; bu sizin benzeriniz olan bir insan değil mi? Öyleyse göz göre göre büyüye mi geleceksiniz? 4) De ki: Benim Rabbim gökte ve yerde söylenen sözü bilir, o iştendir, bilendir.

 

Kıyamet yaklaşmasına rağmen kalpleri dünya sevgisi ve tutkusu ile oyalananlar hakka çağırılınca;

      a) Bu da bizim gibi insan neden inanalım ki vs. diye fısıldaşarak zulme saparlar,

      b) Yapılan bütün hatırlatmaları ciddiyetsiz ve lakayt bir şekilde gaflet ve oyun konusu yaparak dinlerler ve mahrumiyeti tercih ederler.

 

2) Al- i İmran 7 / 49 - ... Kalplerinde bir kayma, bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan (birden çok anlama gelen) müteşabih olanına uyarlar...

 

Kalplerinde bir kayma olanlar Kur’an’ ı okusa da;

      a) Bahaneler bularak,

      b) Eleştirerek,

      c) Şüphe sokarak,

      d) Fitne çıkararak,

      e) Saptırmak için ayetleri işlerine geldiği gibi kötüye yorumlarlar.

      f) Böylece şeytan gibi hem kendilerini hem de çevrelerini ateşe götürürler.

 

3) Bakara 87 / 12 - ... Demek size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse; büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek misiniz? 88) Dediler ki; bizim kalplerimiz örtülüdür, hayır, Allah inkârlarından dolayı onları lanetlemiştir, bundan dolayı pek azı iman ederler.

 

Kendilerine ne zaman bir uyarı ve nasihat gelse büyüklük taslamalarından ve kalplerini tebliğe karşı kapamalarından dolayı;

      a) Ne dinlerler,

      b) Ne kabul ederler,

      c) Üstelik bir de anlatanları yok etmek isterler.

      d) Bu özelliklerinden ötürü de bu tür insanlar lanetlenmişlerdir ve çok azı ancak iman edebilir.

 

4) Casiye 23 / 500 - Şimdi sen kendi hevasını ilah edinen ve Allah’ ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağı ve kalbi üzerine mühür vurduğu ve gözü üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah’ tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp düşünmüyor musunuz?

Arzularını ilah edindiği için sapıtan ve bu nedenle;

      a) Kulağı ve kalbi üzerine mühür vurulan,

      b) Gözleri üzerine de perde çekilen insana Allah’ tan başka kimse hidayet veremez.

      c) Çünkü o yalnız heva ve hevesine kulluk yapmaktadır.

 

5) Hac 45 / 336 - Halkı zulmediyorken, yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardı ki şimdi onların altları üstüne gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılmaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta ), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir) 46) Yeryüzünü gezip dolaşmıyorlar mı? Böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve kendisiyle işitebilecek kulakları oluversin, çünkü gerçek şu ki gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir.

 

Yalnız gözün değil kalp gözünün de görebilmesi ve kulaklarının işitebilmesi için zulmeden toplumların;

      a) Yıkıma uğramış ıssız kalmış saraylarını,

      b) Yıkılmış duvarlarını,

      c) Kullanılmaz olmuş kuyularını ibret gözü ile gezip dolaşmalı ki körelmiş kalpler açılsın.

      d) Bunlardan hâlâ ders alamıyorsa Allah’ tan dua ile yardım istemelidir.

 

6) Muhammed 22 / 508 - Demek iş başına gelip yönetimi ele alırsanız, hemen yeryüzünde fesat (bozgunculuk) çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparıp parçalayacaksınız öyle mi? 23) İşte bunlar, Allah onları lanetlemiş böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz) lerini de kör etmiştir 24) Öyle olmasa Kur’an’ ı iyiden iyiye düşünmezler miydi? Yoksa birtakım kalpler üzerinde kilitler mi vurulmuş?

 

Kur’an üzerinde iyi düşünmedikleri için kulakları sağırlaştırılmış, gözleri köreltilmiş, kalpleri kilitlenmiş ve artık lanetlenmiş bu kişiler yönetime gelince; 

      a) İslam’ a karşı soğukluk oluştururlar,

      b) Bozgunculuk çıkarırlar,

      c) Akrabalık bağlarını koparırlar.

      d) Bu kişilere benzemekten Allah’ a sığınılmalıdır.

 

7) Fussilet 5 / 476 - Ve dediler ki: Bizi kendisine çevirmekte olduğun şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımız da bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen (yapabileceğini yap), biz de gerçekten yapıyoruz.

 

Peygamberlerine karşı ne söylersen söyle, ne yaparsan yap;

      a) Kalplerimizde bunlara karşı bir örtü, kulaklarımızda da bir ağırlık, bir perde, bir engel var, biz seni anlamayız ve dinlemeyiz,

      b) Biz de gerekirse sana gerekeni yaparız diye tehdit edenlerin ve kuşku ile bakanların imana karşı bütün kapıları kapalıdır.

      c) Binlerce insan tebliğ beklerken bu insanlara takılıp kalmamalıyız.

 

8) Kehf 28 / 296 - ... Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi istek ve tutkularına ( hevasına ) uyan ve işinde aşırı gidene itaat etme.

 

İtaat edilmemesi gerekenler;

      a) Kur’an’ dan, ibadetlerden habersiz yaşayanlara,

      b) Tamamen zevk ve arzularına göre düşünenlere,

      c) İsyanında da ölçüsüz olarak aşırı gidenlere. 

 

9) Araf 100 / 162 - Eğer biz dilemiş olsaydık onlara günahları nedeniyle bir musibet isabet ettirirdik ve kalplerine de damgalar vururduk da onlar böylelikle işitmeyenler olurlardı.

 

Allah’ ın merhameti nedeniyle günah işleyenlere;

      a) Hemen musibet vermemesini,

      b) Kalplerine damga vurmamasını,

      c) Kulaklarını işitmez yapmamasını düşünmeli ve şükran duyarak Allah’ a dönmelidir.

10) Ahzab 32 / 421 - Eğer sakınıyorsanız, artık (karşı cinse) sözü çekicilikle söylemeyin. Sonra kalbinde hastalık bulunan kimse tamah eder, sözü kuşkuya yol açmayacak şekilde söyleyin.

 

Onarılmaz damgalar yememek için;

      a) İnsanlardan namahrem olarak kim ve hangi yaşta olursa olsun her an kalbinde şehvet hastalığı olabileceğini göz önüne alarak ciddi ve tedbirli olmalı,

      b) Kuşku ve kötü umutlara sebep olacak şekilde konuşmamalıdır.

 

11) Ahzab 60 / 425 - Andolsun iki yüzlüler kalplerinde hastalık bulunanlar (Fuhuş düşüncesi taşıyanlar ) şehirde kötü haber yayanlar…

 

Kalbinde hastalık bulunanlar;

a) İki yüzlülük yaparlar,

b) işleri güçleri şehvet peşinde giderler,

c) Kötü haber yayarlar,

 

12) Al- i İmran 159 / 70 - ... Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın, onlar çevrenden dağılıp giderlerdi...

 

İnsanları eğiten ve idare edenler;

      a) Tatlı dilli,

      b) Yumuşak sözlü,

      c) Toparlayıcı olmalıdırlar,

      d) Yoksa katılaştıkça etrafındakiler dağılarak tüm emekleri boşa gider.

 

13) Bakara 72 / 10 - Hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz ve bu konuda birbirinize düşmüştünüz, oysa Allah gizlediklerinizi açığa çıkaracaktı 73) Bunun için de ona (cesede; kestiğiniz ineğin) bir parçası ile vurun demiştik. Böylece Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir ki akıllanasınız 74) Bundan sonra kalpleriniz katılaştı, taş gibi, hatta daha katı, çünkü taşlardan öyleleri vardır ki onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusu ile yuvarlanır, Allah yapmakta olduklarınızdan gafil değildir.

 

Açık mucizeleri görenler genellikle inanmışlardır;

      a) Bazıları hâlâ inanmazlarsa kalpleri manen taştan daha katı olur.

      b) Halbuki;

                  a) Bazı taşlardan sular fışkırır,

                  b) Bazıları yükseklerden yuvarlanır,

                  c) Katı kalpliler yaratılışa, dirilişe ve açık mucizelere ibretle bakamadıklarından felakete sürüklenmektedirler.

 

KİRLİ VE SİYAH KALP SAHİPLERİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR? SORUSUNA

BU AYETLER IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

1) Gaflet içinde yüz çevirirler, oyalanırlar ve kendilerine Allah’ ın ayetleri hatırlatınca da oyun konusu yaparlar,

2) Anlamı açık olmayan müteşabih ayetlere yönelirler, yanlış yorumlarlar ve fitne çıkarırlar,

3) Peygamberlere karşı büyüklük taslarlar, onları yalanlarlar hatta onları yok etmeye çalışırlar ve tebliğe karşı “ Boşuna anlatma bizim kalbimiz örtülüdür senin anlattıklarını dinlemeyeceğiz vs. ” derler,

4) Heva ve heveslerini ilahlaştırmışlardır, bunun içinde kimsenin hidayet edemeyeceği şekilde kulakları ve kalpleri mühürlenmiş ve gözlerine de perde çekilmiştir,

5) Helak olan milletlerin harabelerini görseler bile tarihin bir ürünü olarak kabul ederler fakat kesinlikle ibret almazlar,

6) İş başına veya yönetime gelseler fesat ve bozgunculuk çıkarırlar, akrabalık bağlarını da koparırlar,

7) Yapılan tebliğe karşı açıkça “ Ne yaparsan yap, bizim kulaklarımızda ağırlık ve aramızda perde vardır “ derler,

8) Gafilce yaşarlar, yanlış istek ve tutkularında da aşırı giderler,

9) Aslında kalplerine damgayı, kalp ve kulaklarına sağırlığı hak etmişlerdir,

10) Kalbinde şehvet hastalığı bulunanlar, karşı cinsten gelen her yumuşak söze kötü bir duygu besler,

11) Daima katı ve kaba yüreklidir,

12) Açık mucize görmelerine rağmen inanmazlar bunun içinde kalpleri imana karşı taştan daha katı olur.